She is cryin', she is cryin'.
O ağlıyor, ağlıyor.
She's been cryin' all night long.
Bütün gece boyunca ağlıyor.
She's been cryin' for her one and only son.
Tek ve biricik oğlu için ağlıyor.
She will weep, she will moan.
Gözyaşı dökecek, inleyecek.
She will moan the night away.
Bütün gece inleyecek.
She will weep and moan until the break of day.
Şafak sökene kadar gözyaşı döküp inleyecek.
I had called for the doctor,
Doktor çağırdım,
But the doctor can't be found.
Ama doktor bulunamadı.
So what could i do but sit and look around?
O zaman oturup etrafa bakınmaktan başka ne yapabilirdim?
Oh lord, won't you hear,
Ah tanrım, duy,
Won't you hear me when i pray.
Ben yalvarırken duy beni.
Please send this girl her one and only son.
Lütfen bu kıza tek ve biricik oğlunu gönder.
She is cryin', she is cryin'.
O ağlıyor, ağlıyor.
She's been cryin' all night long.
Bütün gece boyunca ağlıyor.
She's been cryin' for her one and only son.
Tek ve biricik oğlu için ağlıyor.