Oh my god, I have the remedy for love
Aman Allah'ım, aşk için çarem var
I struck the glass and broke the bones inside my fist, but I'm ok
Camı vurdum ve yumruğumdaki kemikleri kırdım, ama iyiyim
I cannot change you, you'll never change
Seni değiştiremem, sen asla değişmezsin
I never would expect to break this in the end
Eninde sonunda bunu kırmak için hiç beklemeyecektim
Something so profound, something you won't expect
Bazı şeyler çok büyük, bazı şeyleri beklemeyeceksin
take this scripture like a picture and wear it around your neck
Bir resim gibi olan bu kutsal kitabı al ve boynuna geçir
the sky it opens up
Gökyüzü açılıyor
don't get swallowed by the flames
Alevlerin içine çekilme
what's mine is yours and yours is mine so take me away
Benimki seninki ve seninki benimkidir bu yüzden beni götür
you hear the sounds, they're carried out
Sesleri duyuyorsun, başardılar
there's no sympathy for the dead
Ölüm için sempati yok
it swells and I, was never the same
O kabarıyor ve ben aynısı değilim
there's no sympathy for the dead
Ölüm için sempati yok
we dance like zombies do in the middle of the rain
Yağmurun ortasında zombilerin yaptığı gibi dans ediyoruz
we see the stones falling from the sky (on fire)
Gökyüzünden düşen taşları görüyoruz (ateşli)
the blinding light beaming from your eyes (our desire)
Gözlerindeki parlak ışık göz kamaştırıyor (arzumuz)
life has died, yet we're still alive and down below
Yaşam henüz öldü, biz hâlâ altındayız ve canlıyız
a sea of damned crashing like a tidal wave
Lanetli bir deniz deprem oluyormuş gibi çarpışıyor
I cannot change you, you'll never change
Seni değiştiremem, sen asla değişmezsin
I never would expect to break this in the end
Eninde sonunda bunu kırmak için hiç beklemeyecektim
I can't breathe
Nefes alamıyorum
wake up from this nightmare that I'm in
İçinde olduğum kabustan uyanmalıyım
dive into a holy river and wash away my sins
Kutsal bir nehre dalıyorum ve günahlarımı temizliyorum
as I reach (sanctified) the surface of the water now
Şimdi suyun yüzeyine ulaşır (kutsanmış) gibiyim
I will breathe and burn out my eyes
Nefes alacağım ve gözlerimin içi yanacak
you hear the sounds, they're carried out
Sesleri duyuyorsun, başardılar
there's no sympathy for the dead
Ölüm için sempati yok
it swells and I, was never the same
O kabarıyor ve ben aynısı değilim
there's no sympathy for the dead
Ölüm için sempati yok
we dance like zombies do in the middle of the rain
Yağmurun ortasında zombilerin yaptığı gibi dans ediyoruz
we see the stones falling from the sky (on fire)
Gökyüzünden düşen taşları görüyoruz (ateşli)
the blinding light beaming from your eyes (our desire)
Gözlerindeki parlak ışık göz kamaştırıyor (arzumuz)
life has died, yet we're still alive and down below
Yaşam henüz öldü, biz hâlâ altındayız ve canlıyız
a sea of damned crashing like a tidal wave
Lanetli bir deniz deprem oluyormuş gibi çarpışıyor
So take the medicines to quench the pain we have
Bu yüzden sahip olduğumuz acıyı dindirmek için ilaçları al
and walk until the end, until you've reached the sand
Ve sonuna kadar yürü, cesarete ulaşana kadar
a hundred thousand wings, soaring through the sky
Yüzbin kanat, gökyüzünde süzülüyor
at intense speeds, we can't catch with our eyes
Etkileyici hızda, gözlerimizle yakalıyamıyoruz
you hear the sounds of a third carried out
Bir üçüncüsünü başarmış sesleri duyuyorsun
just wait (just wait)
Şimdi bekle (şimdi bekle)
you hesitate
Tereddüt ediyorsun
I have the remedy to this poisonous kiss
Bu zehirli öpücük için çarem var
I struck the glass, it shatters bones in my fist
Camı vurdum, yumruğumdaki kemikleri paramparça ettim
I have the remedy to this poisonous kiss
Bu zehirli öpücük için çarem var
I struck the glass, it shatters bones in my fist
Camı vurdum, yumruğumdaki kemikleri paramparça ettim
I have the remedy to this poisonous kiss
Bu zehirli öpücük için çarem var
I struck the glass, it shatters bones in my fist
Camı vurdum, yumruğumdaki kemikleri paramparça ettim
I have the remedy to this poisonous kiss
Bu zehirli öpücük için çarem var
I struck the glass, it shatters bones in my fist
Camı vurdum, yumruğumdaki kemikleri paramparça ettim
Çeviri: Bünyamin KIDIR