When cockle shells turn into silvery bells,
Kabuklu kabuklar gümüş çanlara döndüğünde
then will my love return to me.
O zaman aşkım bana dönecek
When roses grow in the wintery snow,
Güller buz gibi karda büyüdüğünde
then will my love return to me.
O zaman, aşkım bana dönecek
Oh waly, waly, love be by me
Waly waly, benden aşk olmasına izin ver
and bright as a jewel when first new...
Ve ilk yeni olduğunda, bir elmas gibi parlak
But love grows old, and waxes cold,
Ama aşk yaşlanıyor ve mumlar soğuyor
and fades away like morning dew.
Ve sabah çiği gibi soluyor
There is a ship, it sails the sea,
Bir gemi var, bu denize açılıyor
It's loaded high and (as) deep can be.
Bu yüksek yüklendi ve olabildiğince derin
But not so deep as my love for you.
Ama senin için olan aşkım kadar derin değil
I know not if I sink or swim.
Batsam ya da yüzsem bilmiyorum
Oh waly, waly, love be by me
Waly waly, benden aşk olmasına izin ver
and bright as a jewel when first new...
Ve ilk yeni olduğunda, bir elmas gibi parlak
But love grows old, and waxes cold,
Ama aşk yaşlanıyor ve mumlar soğuyor
and fades away like morning dew.
Ve sabah çiği gibi soluyor