I've been looking in the mirror for so long.
That I've come to believe my soul's on the other side.
All the little pieces falling, shatter.
Shards of me,
Too sharp to put back together.
Too small to matter,
But big enough to cut me into so many little pieces.
If I try to touch her,
And I bleed,
I bleed,
And I breathe,
I breathe no more.
Take a breath and I try to draw from my spirits well.
Yet again you refuse to drink like a stubborn child.
Lie to me,
Convince me that I've been sick forever.
And all of this,
Will make sense when I get better.
But I know the difference,
Between myself and my reflection.
I just can't help but to wonder,
Which of us do you love.
So I bleed,
I bleed,
And I breathe,
I breathe no...
Bleed,
I bleed,
And I breathe,
I breathe,
I breathe-
I breathe no more.
Türkçe
Nefes Alamıyorum
Aynaya o kadar uzun süredir bakıyorum ki
Ruhumun öbür tarafa geçtiğine inanmaya başladım
Düşüp kırılıyor bütün
Parçalarım
Toplayayım desem ellerimi keserler,
Önemi olsun desem çok küçükler
Buna rağmen içimi parçalayacak kadar büyükler
Yansımama dokunacak olursam eğer
Kanarım
Kanıyorum
Ve artık
Nefes alamıyorum
Bir nefes al, ruhumu anlamlandırmaya çalışayım
Daha hala hırçın bir çocuk gibi, içmeye hiç yanaşmıyorsun
Yalan söyle bana
Hep hastalıklı düşüncelerim olduğuna inanmamı sağla
Bunların hepsi
İyileştiğimde anlam kazanacak olsun
Yine de kendimin ve
Yansımanın arasındaki farkı biliyorum
Ve merak etmekten kendimi alamıyorum
Sevdiğin hangimiz diye
Ve kanıyorum
Kanıyorum
Artık
Nefes alamıyorum