With you by my side
sen benim yanımdayken
I felt like I'd arrived
ulaşmış gibi hissediyorum
I was lost and found
kayboldum ve bulundum
I feel kinda selfish
biraz bencil hissediyorum
And selfish is helpless
bencil çaresizce
I dragged you down
seni aşağı sürükledim
We somehow delayed it
bir şekilde erteledik
I played it so basic we fooled our crowd
çok basitçe oynadım ve kalabalığı kandırdık
So nice on the surface
görünürde çok güzel
But somehow we burnt it
ama bir şekilde yaktık
Now words don't mean a thing
şimdi kelimelerin bir anlamı yok
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
I get home at half five
saat beş buçukta eve gittim
We fight til the sunrise
güneş doğana kadar kavga ettik
We won't back down
geri adım atmayacağız
The subjects worth hiding
konular gizlemeye değer
It's high stakes we're riding
yüksek oynuyoruz
It all falls down
hepsi düşüyor
Twice strikes the lightning
ikinci kez şimşek çaktı
The night had me high under its dark spell
Gece beni karanlık büyüsünün altına aldı
Now I fight back, you fight back
şimdi savaşıyorum, savaşıyorsun
Won't wave your white flag
beyaz bayrağını sallamayacaksın
Our words don't mean a thing
sözlerimizin bir anlamı yok
Don't speak
konuşma
Don't speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
Don't speak
konuşma
Don't speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
(Let's talk…)
hadi konuşalım
We used to have our eggs sunny side up
Sahanda yumurta yapardık
But the fun dried up
ama eğlence bitti
And now I feel like our times up
şimdi zamanımız doldu gibi hissediyorum
I can see you wanna talk but your tongues tied up
konuşmak istediğini ama dilinin bağlandığını görebiliyorum
Gotta wise up
haber vermeliyim
Cant keep hiding, cant keep sliding
saklamaya devam edemem, kaçmaya devam edemem
Down that one way road to oblivion
unutma yoluna doğru
I've told you a million times where my heads at
sana milyonlarca kere aklımın nerede olduğunu söyledim
But it's all arguments and who's winning em
ama sürekli tartışıyoruz ve kim kazanıyor
Sometimes the right words don't surface
bazen doğru kelimeler gün yüzüne çıkmaz
Shut up pretend it's all perfect
kapat çeneni ve herşey mükemmelmiş gibi davran
Brain short circuits so
beyin kısa devre yapıyor
I look in to your eyes and I don't feel worthless
gözlerine bakıyorum ve değersiz hissetmiyorum
What I said you know I never meant it
biliyorsun sana söylediklerimde ciddi değildim
Like somebody keeps finishing my sentence
birisi sürekli cümlemi tamamlıyormuş gibi
No more tears, no more lies
daha fazla gözyaşı yok, daha fazla yalan yok
I know what you want when you say it with your eyes
ne istediğini biliyorum, gözlerinle söylüyorsun
Don't speak
konuşma
Don't speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
Don't speak
konuşma
Don't speak no more
daha fazla konuşma
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor
You don't have to say nothing
birşey söylemen gerekmiyor
Say nothing
birşey söyleme
Cos your eyes do the talking
çünkü gözlerin konuşuyor