타락한 mind 틀을 깨버려
Yozlaşmış zihninin sınırlarını kır
하늘 위로 문을 또 두드려
Gökyüzünün üstündeki kapıyı tıklat
약자만 우는 세상 따윈 뒤집어
Sadece güçsüzlerin ağladığı dünyayı tersine çevir
소년의 cry
Bir erkeğin ağlayışı...
교만에 젖은 날개 (날개)
Kibirle ıslanmış kanatlar
니가 선택한 하늘은 fall, oh yeah yeah, hey
Senin seçtiğin gökyüzü düşüyor, oh yeah yeah, hey
아무도 손들지 못해 (바다 깊이 잠긴)
Kimse elini kaldıramaz Ümitsizlik içinde okyanun
절망 속에 붉게 비친 달 (다시 일어선다 또 가슴이 뛴다)
derinliklerinde tutsak O kırmızı ay [LAY] Yeniden ayağa kalkıyorum,kalbim yeniden hızlanıyor
더 높은 곳으로 고개를 돌려봐 now
Şimdi, başını daha yükseğe kaldır
Oh, 새로 태어난 그 아름다운 용기!
Oh, yeniden doğan güzel cesaret
Yeah, 지금부터 잘 들어, 다 밝혀버릴 테니 (yeah)
Yeah, şimdi beni iyi dinle Her şeyi meydana çıkaracağım (yeah)
선이라는 가면에 숨어 있는 악의
İyi maskesi altına saklanmış şeytan
파멸을 제물 삼아 쌓은 커다란 바위
Onun harabelerini büyük bir taşın üzerindeki adak olarak kullanacağım
오늘 모두 부숴버려, you will never ever bring me (down)
Bugün her şeyi yerle bir edeceğim, beni asla deviremeyeceksin
무너져가는 (wall)
Parçalanan (duvar)
네 별은 이미 (fall)
Senin yıldızın çoktan (düştü)
발버둥쳐도
Ne kadar denesen de
You can't bring me down
Beni asla deviremezsin
가식적인 너의 손짓
Senin sahte mimiklerin,
아파한 우릴 놀린 수
Acı içindeyken bizimle alay ediyor
어지른 이 판의 승잔 없어
Bu karmakarışık maçta bir kazanan yok
Game is over now
Oyun şimdi bitti
모두가 다 미쳐가도
Herkes çıldırsa bile
바뀐 세상을 맞이한 밤, whoa
Bu gece değişmiş bir dünya ile yüzleşeceğiz
새로 피어난 그 순수함을 지켜
Bu yeni çiçeklenmiş mamiyeti koruyacağım
Yo, 세뇌되어 버린 넌, 곧 기억처럼 faded (yeah)
Senin beynin yıkanmış, soluk bir hatıra gibi
모습은 다르지만 똑같이 created
Aynı yaratılsak da hepimiz farklıyız
가치가 다르다는 이유로 행한 범죄
İşlediğin suçlar değerimizin farklı olduğunu gösteriyor
더 이상은 참지 못해, you will never ever bring me (down)
Artık katlanamam, beni asla deviremeyeceksin
무너져가는 (wall) (you can't stop me)
Parçalanan (duvar) (Beni durduramazsın)
네 별은 이미 fall
Senin yıldızın çoktan düştü
발버둥쳐도
Ne kadar denesen de
You can't bring me down
Beni asla deviremezsin
세상이 하나가 될 ances
Şu dünyada sadece tek bir şans olacak
더 높은 곳을 향해 날아갈 시간이 됐어
Daha yükseğe uçma vakti geldi
끌어 당겨도 버젓이, we are standing
Aşağı doğru çekilsek bile, ayakta kalıyoruz
치열한 싸움 끝 당당히 서 있는 ampion
Bu şiddetli savaşın sonunda sadece şampiyonlar ayakta kalacak
교활한 너의 도약 끝났어
Kurnaz planlarının sonuna geldik
그 달콤한 유혹의 한입 (덥석)
Bu tatlı baştan çıkarmalardan hızlı bir ısırık
하나가 된 파도 앞에 몸이 덜덜
Birleşen dalgaların önünde vücudun titriyor
또 네가 스스로 꺾은 날개는 못써
Kırdığın kanatlarını kullanamazsın
더 높은 곳으로 고개를 돌려봐 now
Şimdi, başını daha yükseğe kaldır
태양보다 더 밝게 빛난 (dawn)
Şafak güneşten daha çok parlayacak
무너져가는 (wall)
Parçalanan (duvar)
네 별은 이미 (fall)
Senin yıldızın çoktan (düştü)
발버둥쳐도
Ne kadar denesen de
You can't bring me down (no, you cannot bring me)
Sen beni asla deviremezsin (denesen bile)
무너져가는 (wall)
Parçalanan (duvar)
네 별은 이미 (fall)
Senin yıldızın çoktan (düştü)
발버둥쳐도
Ne kadar denesen de
You can't bring me down (down)
Beni deviremezsin