we think we are heroes
kahraman olduğumuzu düşünüyoruz
we think we are kings
kral olduğumuzu düşüyoruz
we plan all kinds of fabulous things
her türlü harika şeyi tasarlıyoruz
oh look how great we have become
oh bak nasıl da harika olduk
key in the door
anahtar kapıda
the moment i've longed for
uzun zamandır beklediğim an
before my bag hit the floor
çantam kapıya vurmadan önce
my adorable children rush up
benim tapılası çocuklarım aceleyle geliyorlar
screaming for a kiss and a story
bir öpücük ve masal için çığlık
they've a gift to this world
bu dünyaya bir hediyeleri var
my only claim to glory
benim sadece aldığım şanım
i never knew sweeter days
daha iyi günleri hiç bilmedim
blows my mind like munitions
zihnimi estiriyor cephane gibi
i'm amazed
hayrete düştüm
so much heaven, so much hell
çok fazla cennet,çok fazla cehennem
so much love, so much pain
çok fazla aşk,çok fazla acı
so much more than i thought this world could ever contain
bu dünyanın taşıyabileceğini düşündüğümden çok daha fazlası
so much bought, so much sold
çok fazla alındı,çok fazla satıldı
one man's loss, another man's gold
bir adamın kayıbı,bir adamın altını
so much more than i thought this world could ever hold
bu dünyanın tutabileceğini düşündüğümden çok daha fazlası
we're just children, we're just dust
biz sadece çocuğuz,biz sadece tozuz
we are small, we are lost
biz ufağız,biz kayıbız
and we're nothing
ve bizler hiçbir şeyiz
nothing at all
hiç, hiçbir şey
one bomb
bir bomba
whole block gone
tüm blok gitti
cant find my children
çocuğumu bulamazsın
and dust covers the sun
ve toz güneşi kapatır
everywhere is noise, panic
heryerde gürültü var,panik
and confusion
ve kargaşa
but to some another fun day in babylon
ama babylon'da bir başka eğlenceli gün
i'm going to bury my wife
karımı gömeceğim
and dig up my gun
ve silahımı kazacağım
my life is done
hayatım bitti
so now i'm going
yani şimdi gidiyorum
to kill someone...
birini öldürmeye
so much heaven, so much hell
çok fazla cennet,çok fazla cehennem
so much love, so much pain
çok fazla aşk,çok fazla acı
so much more than i thought this world could ever contain
dünyanın içereceğini düşündüğümden çok daha fazlası
so much bought, so much sold
çok fazla alındı,çok fazla satıldı
one man's loss, another man's gold
bir adamın kayıbı,diğer adamın altını
so much more than i thought this world could ever hold
dünyanın tutabileceğini düşündüğümden çok daha fazlası...