[F] >  [Fauve Şarkı Çevirileri] > Vieux Freres Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Fauve - Vieux Freres

Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
Vieux frères, vieux frères.
Arkadaşlar, arkadaşlar…

Je vous écris en pensées
Size, düşünerek yazıyorum

Alors que vous êtes sûrement déjà en train de dormir,
Muhtemelen henüz uyumakta olduğunuz halde

Cueillis par le sommeil.
Uyku sizi alıp götürmüş olsa da

À part évidemment notre vieux frère qui veille
Elbette uyumayan arkadaşımız ve

Et les autres vieux frères qui se lèvent de l'autre côté de la Terre.
Dünya'nın diğer tarafında uykudan kalkan başka arkadaşlar hariç

Vieux frères.
Arkadaşlar !

C'est une nuit claire et silencieuse :
Bu, berrak ve sessiz bir gece

Le blizzard du dehors est enfin reparti.
Dışardaki kar fırtınası nihayet bitti

Je voulais profiter de ce moment de répit
Bu geçici rahatlama anından faydalanmak istiyorum

Pour vous parler de quelque chose,
Size bir şeyden bahsetmek için

De quelque chose d'important.
Önemli bir şeyden

Vieux frères.
Arkadaşlar !

Il y a longtemps, plusieurs années déjà,
Uzun zaman oldu, zaten pek çok yıl geçti

On m'avait offert une amulette, un genre de talisman
Bana, büyük ölçüde hayatımı kurtaran

Qui m'avait pratiquement sauvé la vie,
Daha iyi görmemi

Qui m'avait permis de mieux voir,
Kordonları gümüşten ayırt etmemi sağlayan

De distinguer les cordons d'argent.
Bir tılsım, bir tür muska verilmişti

Vieux frères.
Arkadaşlar

Malheureusement, on me l'a enlevé,
Ne yazık ki o muskayı benden geri aldılar

Il s'est éteint après avoir clignoté comme un néon fatigué.
Yorgun bir neon lamba gibi yanıp söndükten sonra tılsım yok oldu

Je l'ai perdu puis retrouvé, puis reperdu et reperdu encore cent fois
Onu kaybettim sonra tekrar buldum,sonra tekrar kaybettim ve pes edinceye

Jusqu'à baisser les bras.
Kadar yüz defa daha kaybettim

Et pourtant, vieux frères.
Ve gene de, arkadaşlar

Contre toute attente,
Bütün beklentilere karşı

Je crois qu'il est en train de se passer quelque chose.
Bir şeylerin olduğunu zannediyorum

Je sens que quelque part, à l'intérieur, ça recommence à bouger.
İçimde bir yerlerde tılsımın tekrar hareket etmeye başladığını

Que les pulsations reprennent.
Titreşimlerin devam ettiğini hissediyorum

Vieux frères.
Arkadaşlar,

Au début, elles étaient très faibles et très espacées,
Başlangıçta bu titreşimler çok zayıf ve aralıklıydı

Au point que je les entendais même pas.
Hatta duyamayacağım bir noktadaydı

Mais depuis, ça s'est accéléré, petit à petit.
Ama ondan sonra yavaş yavaş hızlandı

Depuis, on dirait que la machine que je pensais hors-circuit
Sonra da devre dışı olduğunu düşündüğüm makine sanki

Est en train de redémarrer.
Yeniden çalışmakta

Vieux Frères.
Arkadaşlar

Ça a commencé il y a plusieurs mois, mais au début j'ai pas relevé.
Bu aylar önce başladı ama başlangıçta fark etmedim

Comment je pouvais me douter en même temps ?
Aynı zamanda kendimden nasıl şüphe edebilirdim ?

J'ai pas remarqué tout de suite les flashs colorés dans le noir,
Karanlıkta renkli flaş ışıkları hemen fark etmedim

Les éclats furtifs sur les parois et les visages
Duvarlardaki ve yüzlerdeki gizemli parlaklıkları fark etmedim.

Vieux frères.
Arkadaşlar

D'abord c'était sous les arcades
Önce bu parlaklık binanın kemerleri altındaydı

Lorsqu'on a cru toucher le fond et y rester pour de bon
Dibe vurduğumuzu ve orada sonsuza kadar kaldığımızı zannettiğimiz

Mais qu'on a réussi à resserrer le cercle par deux fois
Ama çemberi iki defa sağlamlaştırmayı başardığımız zaman

Puis il y a eu les fumigènes, les fusées parachutes tirées de partout
Sonra sis bombaları oldu, her yerden ateşlenen paraşütlü roketler

Comme des cris de ralliement faisant écho dans les vallées.
Vadilerde yankı yapan savaş naraları gibi

Ensuite, ça a été au tour du vieux frère
Sonra bu,bilge bir insan olmak için değişen
Qui a changé pour devenir sage.
arkadaşın sırasında oldu

Puis au tour de l'autre vieux frère
Sonra her zaman yardım elini uzatan

Qui s'est remis en selle pour toujours.
Diğer arkadaşın sırasında

Je me rappelle aussi ce soir du mois de mai, du jeu de fléchettes
O mayıs ayının akşamını da , dart atma oyununu da hatırlıyorum

Et qu'on était encore rentrés seuls comme des cons
Ve hala salaklar gibi yalnız döndüğümüzü

Mais soulagés d'en rire.
Ama gülerek rahatladığımızı…

Vieux frères.
Arkadaşlar,

Encore après, il y a eu la route.
Daha da sonra yol oldu

On traversait les grands espaces du Loiret.
Loiret bölgesinin büyük arazilerinden geçiyorduk

Quand j'ai vu notre vieux frère prendre une photo avec ses mains.
Arkadaşımızın elleriyle bir fotğraf çektiğini gördüğüm zaman

Et enfin, vieux Frères, il y a eu hier soir.
Ve sonunda arkadaşlar dün akşam oldu

Hier soir, à 10000 pieds, alors que l'avion était plongé dans le noir.
Dün akşam 10 000 fit yüksekte uçak karanlığa dalarken

Chacun votre tour, en quelques secondes, comme en plein jour,
Herbiri sırayla, birkaç saniyede, güpegündüz gece olduğu zaman

Comme dans les rues, quand la nuit tombe.
Sokaklarda olduğu gibi

Chacun votre tour, vieux frères, vous vous êtes allumés,
Her biriniz sırayla,arkadaşlar,ışıl ışıl yandınız

Vous vous êtes parés d'un halo bleu doré.
Mavi,altın yaldızlı bir ışık halkasıyla süslendiniz

J'ai cru voir un tableau.
Bir tablo gördüğümü zannettim

Le temps s'est arrêté.
Zaman durdu

Je vous le jure sur tout ce que j'ai de plus précieux.
Sahip olduğum en değerli şeyler üzerine size yemin ederim

Je vous le jure sur la vie de tous les vieux frères,
Bütün arkadaşlarımın hayatı üzerine size yemin ederim

Sur celle des Belles
Belles bölgesi halkının hayatı üzerine

Et sur la mienne.
Ve benim hayatım üzerine

Vieux frères, je crois que je suis en train de retrouver la vue.
Arkadaşlar, galiba görme yeteneğimi tekrar kazanıyorum

Vieux frères.
Arkadaşlar,

C'est ce que j'attendais depuis tellement de temps.
Bunca zamandan beri beklediğim şey budur

C'est pour ça que je boxais dans le noir,
Bunun içindir ki karanlıkta boks yapıyordum

Que j'écrivais des mantras en me faisant violence pour y croire.
Buna inanmak için kendime eziyet ederek tekrarlayıp durduğum dualar yazıyordum

Sans savoir à quoi ça pouvait ressembler réellement
Bunun gerçekten neye benzeyebildiğini bilmeden

Parce que j'avais oublié
Çünkü unutmuştum.

Vieux frères.
Arkadaşlar

Peut-être que je suis cintré. Peut-être que ça va disparaître.
Belki ben deliyim, belki bu yok olup gidecek

Peut-être que je me suis trompé. Peut-être que c'est que dans ma tête.
Belki yanıldım, belki bu zihnimde olan bir şey

Mais pour l'instant, c'est là et bien là, et pour preuve :
Ama şu an için o burada ve açıkça burada ve ispatlamak için :

Je l'ai dans le creux de ma main
Onu avucumun içinde tutuyorum

Au moment où je vous adresse ces phrases.
Size bu cümleleri konuştuğum anda

Alors vieux frères.
O halde arkadaşlar

Avant de se faire ken encore une fois.
Bir defa daha kendimizi becertmeden önce

Avant que les ténèbres avalent cette flamme .
Karanlıklar bu alevi yutmadan önce

On va mettre le dernier coup de rein et montrer les dents.
Son gayretimizi ortaya koyacağız ve dişlerimizi göstereceğiz

On va replonger dans le torrent et peu importe pour combien de temps
Selin içine tekrar dalacağız ve ne kadar zaman için olduğu önemli değil

Parce que maintenant on sait que ça peut exister,
Çünkü şimdi bunun var olabildiğini ve mümkün olduğunu

Que c'est possible.
Biliyoruz

Vieux frères.
Arkadaşlar

On va se casser de ce tunnel.
Bu tünelden çıkıp gideceğiz

On va prendre notre revanche, vieux frères.
İntikamımızı alacağız arkadaşlar

On va gagner la belle.
Güzel olanı elde edeceğiz
Çeviren : Ahmet KADI
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.