Quand deux oiseaux se battront le matin sous ta fenêtre
Sabahleyin iki kuş senin pencerenin altında kavga edecekleri zaman
Et que leurs cris aigus te sortiront du lit
Ve şiddetli çığlıkları seni yataktan kaldıracağı zaman
Ne cherche ni le piège, ni le mal qui les agite ainsi
Ne bir tuzak ara ne de onları böyle hareketlendiren bir kötülük
Regarde dans la rue, le printemps est venu
Sokağa bak, ilkbahar geldi
Et si tu as aimé, tu t'attarderas, ce matin-là
Ve eğer sevdiysen o sabah acele etmeyeceksin
Le ruisseau qui zigzague et qui court pendant des milles
Arazilerin en sonuna kadar bütün ağaçlık alanları tarayarak
Fouillant tous les bosquets jusqu'au fin fond des champs
Millerce mesafe boyunca zikzak çizen ve dolaşan dere
Cherche la source froide qui l'appelle derrière les bouleaux blancs
Beyaz huş ağaçlarının arkasında kendisini çağıran soğuk pınarı arar
Et tous deux réunis, confondus, se taisant
Ve her ikisi de birleşmiş, karışmış ve susarak
Iront mourir d'amour dans la mer maintenant
Şimdi denizde az sonra aşktan ölecekler
Quand tu dis que tu m'aimes et que tu danses au village
Beni sevdiğini söylediğin ve köyde kıvırcık saçlı
Avec tous les garçons qui ont cheveux bouclés
Erkeklerle dans ettiğin zaman
Tu mens effrontément, alors moi demain, je m'en irai
Utanmadan yalan söylüyorsun, o halde ben yarın çekip gideceğim
Plus loin que ce pays, plus loin que les nuages
Bu ülkeden daha uzağa, bulutlardan daha uzağa
Et j'enverrai la mort te tuer, cher visage
Ve seni öldürmesi için ölümü göndereceğim, tatlı yüzlüm
Regarde dans la rue, le printemps est venu
Sokağa bak, ilkbahar geldi
Et si tu as aimé, tu t'attarderas, ce matin-là
Ve eğer sevdiysen o sabah acele etmeyeceksin
Çeviren : Ahmet KADI