When I grow up
Büyüdüğümde
I want to be a forester
Bir ormancı olmak istiyorum
Run through the moss on high heels
Topuklu ayakkabılarla yosunların arasında koşmak
That's what I'll do
Bu yapacağım şey
Throwing out a boomerang
Bir bumerang fırlatıp
Waiting for it to come back to me
Bana geri dönmesini bekleyeceğim
When I grow up
Büyüdüğümde
I want to live near the sea
Denize yakın yaşamak istiyorum
Crab claws and bottles of rum
Yengeç kıskaçları ve bir şişe rom
That's what I'll have
Bu sahip olacağım şey
Staring at a seashell
Bir deniz kabuğuna bakıp
Waiting for it to embrace me
Bana sarılmasını beklemek
I put my soul into what I do
Yaptığım şeye ruhumu koyarım
Last night I drew a funny man
Dün gece komik bir adam çizdim
With dog eyes and a hanging tongue
Köpek gözlü ve sallanan dilli
It goes way back
Geri gider
I never like
Hiç hoşlanmam
That sad look from someone who wants to be loved by you
Senin tarafından sevilmek istenen birinin bakışlarından
I'm very good with plants
Bitkilerle aram çok iyi
When my friends are away
Arkadaşlarım uzakta olduğunda
They let me keep the soil moist
Toprağı nemli tutmama izin verirler
On the seventh day I rest
Yedinci gün dinlenirim
For a minute or two
bir ya da iki dakika
Then back on my feet to call for you
Sonra seni aramak için ayaklanırım
You've got cucumbers on your eyes
Gözlerinde salatalıklar var
Too much time spent on nothing
Bir hiç için harcanmış çok fazla zaman
Waiting for a moment to arise
Ortada bir an için bekliyorum
The face in the ceiling
Tavandaki yüz
And arms too long
Ve kollar çok uzun
I'm waiting for him to catch me
Onun beni yakalamasını bekliyorum
Waiting for it to embrace me oh
Onun bana sarılması için bekliyorum, oh