Ti ho guardata e per il momento
non esistono due occhi come i tuoi
cosi' neri, cosi' soli che
se mi guardi ancora e non li muovi
diventan belli anche i miei
e si capisce da come ridi che
fai finta e che non capisci, non vuoi guai
ma ti giuro che per quella bocca che
che quando ti guardo diventa rossa
morirei.
chissa' se lo sai?
chissa' se lo sai?
forse tu non lo sai
No, tu non lo sai.
cosi' parliamo delle distanze, del cielo,
e di dove va a dormire la luna quando esce il sole
chissa' come era laterra prima che ci fosse l'amore
e sotto quale stella, tra mille anni, se ci sara' una stella ci si potra' abbracciare?
e poi la notte col suo silenzio regolare
quel silenzio che a volte sembra la morte
mi da il coraggio di parlare
e di dirti tranquillamente,
di dirtelo finalmente
che ti amo
e che di amarti non smettero' mai.
cosi' adesso lo sai, cosi' adesso lo sai.
Sana baktım ve bir an için
seninkiler gibi başka iki göz yok
öyle siyah, öyle ayrı ki
bana baktığında ve onları kaçırmadığında
benimkiler de güzelleşiyor
ve gülüşünden belli oluyor
anlamıyor gibi yalan yapıyorsun, dert istemiyorsun
ama yemin ederim sana baktığımda
kızaran dudakların için
ölürüm
Kim bilir belki biliyorsun?
Kim bilir belki biliyorsun?
belki de bilmiyorsun
Hayır, bunu bilmiyorsun
öyleyse mesafelerden söz edelim gökyüzünden
ve güneş doğduğunda ayın yatmaya nereye gittiğinden
kim bilir aşk olmadan önce dünya nasıldı
ve hangi yıldız altında 3000 yıl sonra kucaklaşabileceğiz?
ve sonra her zamanki sessizliğiyle gece
bazen ölüm gibi görünen o sessizlik
bana konuşma cesareti veriyor
ve sana sakince söylemeyi
sonunda sana söylemeyi
seni sevdiğimi
ve seni sevmeyi asla bırakmayacağımı
işte biliyorsun artık, işte biliyorsun artık