Electric City
Elektrik Şehri
You were thrown into a tin can
Bir konserve kutusuna atılmıştın
And you learned how to beg and borrow
Ve öğrendin dilenmeyi ve ödünç almayı
And you grew into a thin man
Ve sıska bir adam oldun
In the land of success, sin and sorrow
Diyarında başarı, günah ve acının
Now you're sleeping in a suitcase
Şimdi uyuyorsun bir bavulun içinde
With a pill bottle for a pillow
Yastık olarak bir hap kutusu ile
When you're hanging by a shoelace
Boğazında bir ayakkabı bağı ile asılıyken
It can get to be hard to swallow
Biraz zor olabilir yutkunmak
When you're spinning on the subway
Sen metroda dolanırken
Naked lights sent in on the river
Çıplak ışıklar onu nehre yolladı
No you're never gonna leave her
Hayır onu asla terk etmeyeceksin
Though you think someday that you might forgive her
Bir gün onu affedebileceğini düşünmene rağmen
Slipping into a slow dive
Yavaşça dalarken denize
Cold black water makes you follow
Kara, soğuk su takip etmeni sağlıyor
Swimming into a spiral
Bir sarmalın içine yüzüyorsun
Still you're singing
Hala şarkı söylerken
Shine, electric city, shine
Parla, elektrik şehri, parla
In the cool of your emptiness
Serinliğinde boşluğunun
Around the curve of your spine
Omurganın eğrisinin etrafında
Come on and shine, electric city, shine
Hadi parla, elektrik şehri, parla
Like six thousand wings in the sky
Tıpkı altı bin kanat gibi gökte
Over the scene of the crime
Suç mahallinin üzerinde
When you come to an ending
Her şey sona erdiğinde
Never reaching no conclusion
Asla bir sonuca ulaşamıyorsun
And you're sick of bending
Ve boyun eğmekten bıktın
In us and every fresh contusion
Bize ve her taze çürüğe
When you're lying in the soft arms
Rahat kollarında uzanırken
Of a silent ambulance that's speeding
Hız yapan sessiz bir ambulansın
And you're trying to tell the doctor that it's only a
broken heart
Ve anlatmaya çalışıyorsun doktora bunun yalnızca kırık bir kalp olduğunu
You don't have to be a soldier to fight
Bir asker olman gerekmiyor savaşmak için
But you'd better have a killer in you
Ama içinde bir katil olsa iyi olur
You don't have to be a poet to die
Ölmek için bir şair olman gerekmiyor
It's the little things that kill you
Küçük şeyler seni bu öldürenler
Everybody gets a bad break
Herkes zor zamanlar yaşar
A little hit of pain and sorrow
Acı ve kederin ufak bir darbesi
Just forget about tomorrow
Sadece unut yarını
Keep on singing
Şarkı söylemeye devam et
Shine, electric city, shine
Parla, elektrik şehri, parla
From the back of the cold beyond
Kaf dağının ardından
Out to the end of the line
Çizginin dışına doğru
Come on and shine, electric city, shine
Hadi parla, elektrik şehri, parla
Like the sun in a hurricane's eye
Fırtınanın gözündeki güneş gibi
Diamonds drowning in brine
Suda boğulan elmaslar gibi
Come on and shine
Hadi parla
Shine
Parla
Shine
Parla
Shine
Parla