And you said, "Don't give me nothing
Ve dedin ki, ‘ bana bir şey verme
you don't want to lose"
Kaybetmek istemiyorsanI said, "Darling, I'll give you everything I got
Dedim ki ‘sevgilim sahip olduğum herşeyi sana vereceğim
if I want them to choose"
Eğer onları seçmek istiyorsam
Then I got on a plane and flew
O zaman bir uçağım vardı ve uçtum
far away from you
Senden oldukça uzağa
Though unwillingly I left
İsteksizce bıraktığımız sandım
and it was so, so hard to do
Ve bunu yapmak çok zor
The streets here at home had rapidly filled up
Caddeler burada evde, hızlıca doldu
with the whitest of snow
Karın en beyazıyla
And they don't make no excuse for themselves
Ve kendileri için hiçbir bahane yapmadılar
and there's no need, I know
Ve ihtiyaç yok biliyorum
Now I miss you more than I can take
Şimdi dayanabileceğimden daha fazla seni özlüyorum
and I will surely break
Kesinlikle kırılacağım
And every morning that I wake
Ve uyandığım her sabah
god, it's the same
Tanrım, bu aynı
There's nothing more to it,
Bunun için daha fazla bir şey yok
I just get through it
Sadece bunu atlatıyorum
There's nothing more to it,
Bunun için daha fazla bir şey yok
I just get through it
Sadece bunu atlatıyorum
It always takes me by surprise
Her zaman beni şaşırtıyor
how dark it gets this time of the year
Yılın bu zamanı nasıl da karanlık
And how apparent it all becomes
Ve herşeyin olduğu şey ne kadar da açık
that you're not close, not even near
Yakın değilsin, yakın bile değil
No matter how many times I tell myself
Kendime bunu kaç kez söylediğimin önemi yok
I have to be sincere
Samimi olmak zorundayım
I have a hard time standing up
Dikildiğim zor bir zaman oldu
and facing those fears
Ve bu korkularla yüzleştiğim
But Frank put it best when he said
Ama Frank en iyisini ortaya koydu
"You can't plan on the heart"
O ‘kalp üzerinde plan yapamazsın' dediğinde
Those words keep me on my feet
Bu kelimeler beni ayaklarımın üstünd tutuyor
when I think I might just fall apart
Sadece parçalanacağımı düşündüğüm zamanda
Now I miss you more than I can take
Şimdi dayanabileceğimden daha fazla seni özlüyorum
and I will surely break
Kesinlikle kırılacağım
And every morning that I wake
Ve uyandığım her sabah
god, it's the same
Tanrım, bu aynı
There's nothing more to it,
Bunun için daha fazla bir şey yok
I just get through it
Sadece bunu atlatıyorum
There's nothing more to it,
Bunun için daha fazla bir şey yok
I just get through it
Sadece bunu atlatıyorum
And so I ask where are you now
Ve bu yüzden şimdi nerede olduğunu soruyorum
just when I needed you
Sadece sana ihtiyacım olduğunda
I won't ask again
Yine sormayacağım
Because I know there's nothing we can do
Çünkü yapabileceğimiz bir şey olmadığını biliyorum
Not now, darling, you know it's true
Şimdi değil, sevgilim, bunun doğru olduğunu biliyorsun