These bitches want Nikes (This is a setup)
Bu sürtükler Nike istiyorlar (bu bir hazırlık)
They looking for a check (Oh my god)
Onlar bir tik işareti (çek)arıyorlar (Aman Tanrım)
Tell em it ain't likely (This bitch tryna set me up)
Onlara büyük ihtimalle bunun olmayacağını söyle (bu sürtük beni ayartmaya çalışıyor)
Said she need a ring like Carmelo (Hands up, oh my god)
Carmelo'nunki (basketbolcu) gibi bir yüzük istediğini söyledi (Kaldır ellerini,Aman Tanrım)
Must be on that white like Othello (Oh my, it's a real life angel)
O Othello gibi kokainin etkisinde kalmış olmalı
All you want is Nikes (Yeah)
Senin tek istediğin Nike'lar (Evet)
But the real one's just like you (Tell these niggas)
Ama gerçekleri tıpkı senin gibi (zencilere söyle)
Just like me (Tell these guys you ain't basic)
Tıpkı benim gibi (Çocuklara senin basit olmadığını söyle)
I don't play, I don't make time
Ben oynamam,zaman yaratmam
(Tell these guys you wear Zanottis, you a hottie, this is heaven on earth)
(Şu çocuklara Zanottis* giydiğini söyle,sen ateşlisin,bu yeryüzünde ki cennet)
But if you need dick I got you and I yam from the line
Ama eğer bir herife ihtiyacın varsa sana sahibim ve ben çizgideki kokainim
(But if you're in the party don't bring your shotty
Love everybody)
(Ama eğer partideysen tüfeğini getirme,herkesi sev)
Pour one for A$AP (rest in peace)
Bir tane de A$AP* için koyun (huzur içinde yat)
RIP Pimp C (rest in peace)
Huzur içinde yat Pimp C (huzur içinde yat)
RIP Trayvon, that nigga look just like me
Huzur içinde Trayvon,bu zenci tıpkı bana benzerdi
Woo, fuckin' buzzin', woo!
Woo,lanet olası uğultu,woo!
(Remember one thing, remember one thing: don't take no photos in the party)
(Bir şeyi unutma,bir şeyi unutma:partide bir tane bile fotoğraf çektirme)
That my little cousin, he got a little trade
Benim küçük kuzenimin küçük bir takas işi var
His girl keep the scales, a little mermaid*
Onun hatunu dengeyi tutar,küçük bir deniz kızı
(That's rule number one
Rule number two: don't take no photos in the party)
(Bu ilk kural,ikincki kural:partide bir tane bile fotoğraf çekme)
We out by the pool, some little mermaids*
Havuzdan çıkıyoruz,bazı küçük deniz kızları var
Me and them gel
Ben ve onların jelleri
Like twigs with them bangs
Kaküllerinde ki ince dallar gibi
(Rule number three: I got one left)
(Üçüncü kural:Bir tane daha kaldı)
Now that's a real mermaid
İşte şimdi gerçek bir deniz kızı
You been holding your breath
Heyecanla bekliyordun
Weighted down
Ağırlık yüklenmek için
(If you in the-)
(Eğer sen)
Punk madre, punk papa
Acemi anne,acemi baba
(If you couldn't get to the-, go your ass to sleep, we in the-)
(Eğer yapamıyorsanız-,işe karışmayın,biz-)
He don't care for me
O beni umursamaz
But who cares for me
Zaten kim beni umursar ki
(We keep it hot)
(Sıcak tutuyoruz)
And that's good enough
Ve bu yeterince iyi
(I've been working on my bod, I feel hot)
(Vücudum üzerinde çalışıyordum,sıcak hissediyorum)
We don't talk much or nothinYa hiçbir şey konuşmaz ya çok az konuşuruz
But when we talkin' about something
Ama biz bir şeyden konuştuğumuzda da
(Oh my god, hold up)
We have good discussion
İyi tartışmalar yaparız
(Tell these basic bitches we don't wear Nike)
(Şu basit sürtüklere söyle biz Nike giymeyiz)
I met his friends last week, feels like they're up to something
Geçen hafta onun arkadaşıyla tanıştım,sanki bir planları varmış gibiydi
(You guys are naughty, you a hottie, hold up)
(Siz çocuklar yaramazsınız,sen ise ateşlisin,bekle)
That's good for us
Bu bizim için iyi
We'll let you guys prophesy
Siz çocuklara keramet göstereceğiz
We'll let you guys prophesy
Siz çocuklara keramet göstereceğiz
We gon' see the future first
İlk önce geleceği göreceğiz
We'll let you guys prophesy
Siz çocuklara keramet göstereceğiz
We gon' see the future first
İlk önce geleceği göreceğiz
Living so the last night feels like a past life
Dün geceki yaşam geçmiş bir yaşammış gibi hissettiriyor
Speaking of the, don't know what got into people
Bahsetmişken,insanların içinde ne olduğunu bilmiyorum
Devil be possessin homies
Şeytan arkadaşlara sahip olacak
Demons try to body jump
Lanetler bedenlere zıplamaya çalışacak
Why you think I'm in this bitch wearing a fucking Yarmulke
Neden beni lanet olası Yarmulke giyen şu sürtükle sayıyorsun
Acid on me like the rain
Asit yağmur gibi üstüme yağıyor
Weed crumbles in the glitter
Ot kırıntıları simlerin(parıltıların) içinde
Rain, glitter
Yağmur,sim(parıltı)
We laid out on this wet floor
Biz bu ıslak zeminde yere serildik
Away turf, no Astro
Çimlerden uzak,yıldızları izlemeden
Mesmerized how the strobes glow
Flaşörlerin parıltısı büyüledi
Look at all the people feet dance
Ayak hareketleri yapan şu kalabalığa bir bak
I know that your nigga came, with you
Biliyorum senin zencin seninle geldi
But he ain't, with you
Ama o seninle değil
The only human in this humid in these Balmains
Bu nemli ortamda ki tek insan şu Balmains'i giyen
I mean my balls sticking in my jeans
Yani benim toplarım kot pantolonuma sıkıştı
We breathin pheremones, Amber Rose
Feromon* kokusu alıyoruz,Amber Rose
Sippin' pink-gold lemonades
Pembe-aldın limonatalar yudumluyoruz
FeelinHissediyorum
I may be younger but I'll look after you
Genç olabilirim ama sana göz kulak olacağım
We're not in love, but I'll make love to you
Aşık olmayabilirz ama sana kendini sevdireceğim
When you're not here I'll save some for you
Burada olmadığında senin payını ayıracağım
I'm not him but I'll mean something to you
Ben o değilim ama senin için önemli olacağım
I'll mean something to you
Ben o değilim ama senin için önemli olacağım
I'll mean something to you
Ben o değilim ama senin için önemli olacağım
You got a roommate he'll hear what we do
Ne yaptığımızı duyacak bir oda arkadaşın var
It's only awkward if you're fucking him too
Olay anca onunla da beraber oluyorsan garipleşir
Nikes*:Frank Ocean Nike ayakkabı markasının ‘tik işareti'ni zenginliğe giden yolda bir metafor olarak kullanarak onunla
birlikte olan kişilerin gücünden ve parasından yararlanmaya çalıştığını anlatıyor.
Zanottis* :Popüler bir topuklu ayakkabı modeli
Llittle mermaids*:Küçük deniz kızının hikayesinden esinlenerek deniz kızının karada yaşayan bir erkek için insan olma fedakarlığından bahsediyor.
Feromon*:Hayvanlarda bedenin ürettiği, karşı cinsi etkileyip uyaran salgı