Grease
I solve my problems and I see the light
Sorunlarımı çözüyorum ve ışığı görüyorum
We got a lovin' thing, we gotta feed it right
Bu sevme şeyimiz var ya, onu beslememiz gerek
There ain't no danger we can go too far
Tehlike yok, çok ileri gidebilliriz
We start believing now that we can be who we are
Artık kendimiz gibi olduğumuza inanmaya başladık
Grease is the word
Bunun adı 'Grease
They think our love is just a growing pain
Aşkımızın sadece büyüyen bir acı olduğunu söylüyorlar
Why don't they understand, it's just a crying shame
Neden anlayamıyorlar, çok yazık
Their lips are lying, only real is real
Dudakları yalan söylüyor, sadece gerçekler gerçektir
We stop the fight right now, we got to be what we feel
Kavga etmeye hemen son verip hissettiğimiz gibi olmalıyız
Grease is the word
Bunun adı 'Grease
(Grease is the word, is the word that you heard)
(Bunun adı 'Grease', duyduğun şeyin adı)
It's got a groove, it's got a meaning
Bir tarzı var, bir anlamı var bunun
Grease is the time, is the place, is the motion
'Grease' zamandır, yerdir, harekettir
Grease is the way we are feeling
Hissettiğimiz şeydir 'Grease
We take the pressure and we throw away
Üstümüzdeki baskıyı fırlatıp atıyoruz
Conventionality belongs to yesterday
Gelenekçi olmak dünde kaldı
There is a chance that we can make it so far
İlerlemeyi başarabilmemiz için bir şansımız var
We start believing now that we can be who we are
Artık kendimiz gibi olduğumuza inanmaya başladık
Grease is the word
Bunun adı 'Grease
(Grease is the word, is the word that you heard)
(Bunun adı 'Grease', duyduğun şeyin adı)
It's got a groove, it's got a meaning
Bir tarzı var, bir anlamı var bunun
Grease is the time, is the place, is the motion
'Grease' zamandır, yerdir, harekettir
Now, grease is the way we are feeling
Hissettiğimiz şeydir 'Grease
This is a life of illusion
Bu hayalden bir hayat
Wrapped up in trouble
Belaya bulaşmış
Laced with confusion
Kafa karışıklığıyla süslenmiş
What are we doing here?
Ne yapıyoruz biz burada?
We take the pressure and we throw away
Üstümüzdeki baskıyı fırlatıp atıyoruz
Conventionality belongs to yesterday
Gelenekçi olmak dünde kaldı
There is a chance that we can make it so far
İlerlemeyi başarabilmemiz için bir şansımız var
We start believing now that we can be who we are (be who we are)
Artık kendimiz gibi olduğumuza inanmaya başladık (kendimiz gibi)
Grease is the word
Bunun adı 'Grease
(Grease is the word, is the word that you heard)
(Bunun adı 'Grease', duyduğun şeyin adı)
It's got a groove, it's got a meaning
Bir tarzı var, bir anlamı var bunun
Grease is the time, is the place, is the motion
'Grease' zamandır, yerdir, harekettir
Now, grease is the way we are feeling
Hissettiğimiz şeydir 'Grease
(Grease is the word, is the word that you heard)
(Bunun adı 'Grease', duyduğun şeyin adı)
It's got a groove, it's got a meaning
Bir tarzı var, bir anlamı var bunun
Grease is the time, is the place, is the motion
'Grease' zamandır, yerdir, harekettir
Now, grease is the way we are feeling
Hissettiğimiz şeydir 'Grease
Grease is the word
Bunun adı 'GreaseIs the word
Bunun adı
Is the word
Bunun adı
Is the word
Bunun adı
Is the word
Bunun adı