You take your coffee differently each day
Her gün kahveni farklı alıyorsun
I hope you think my noticing's okay
Umarım bunu farketmemi güzel bulursun
Just when I think I'm learning all your moves
Tam senin hareketlerini öğrendiğimi düşündüğümde
Do you even see the dance you do
Kendi yaptığın dansı bile görebiliyor musun
Between who you are and what you choose?
Kim olduğun ve kimi seçtiğin arasındaki
You're restless when you're talking about him
Onun hakkında konuşurken yerinde duramıyorsun
And I don't mind discussing it again, no
Onu tekrar tartışmak da bir sorun görmüyorum hayır
You say talking to him's just making sound
Sen onunla konuşmanın sadece öylesine olduğunu söylüyorsun
I don't see why you're still hanging 'round
Hala onunla takılmanın nedenini göremiyorum
You're the fastest rolling stone in town
Sen kasabadaki en hızlı yuvarlanan taşsın
Baby Doll what you gonna do now?
Şimdi oyuncak bebek ne yapacaksın
Is your head in the clouds or stuck in the ground?
Başın bulutlarda mı yoksa yere mi sıkıştı kaldı
Will you pin your hair or let it down?
Saçını tutturucak mısın yoksa salacak mısın
I'm sticking around
Sıkıştım kaldım
Don't let me down
Beni hayal kırıklığına uğratma
Baby Doll I'm sorry if I'm calling you too late
Oyuncak bebek eğer seni geç çağırdıysam özür dilerim
And now I'm fumbling for words to say
Ve şimdi söylenecek kelimeleri el yordamıyla arıyorum
I've got your voice repeating in my head
Kafamda tekrar eden senin sesin var
All the sad and lonely things you said
Tüm üzgün ve yalnız söylediğin şeyler
Maybe I should let you get to bed
Belki de yatağa gitmene izin vermeliyim
Or maybe, maybe
Ya da belki de belki de
Baby Doll I hate to see you sad
Oyuncak bebek seni üzgün görmekten nefret ediyorum
I hate to see you sad
Seni üzgün görmekten nefret ediyorum
But I love to see you
Ama ben seni görmeyi seviyorum