I was sleeping soundly once upon a night
Bir gece seslice uyuyordum
When I had a simple dream
Basit bir rüya gördüğümde
There you were not saying a word
Oradaydın tek kelime bile etmeden
All I heard was our heart beating
Tek duyabildiğim bizim kalp atışlarımızdı
You were bent on picking apples from the apple tree
Elma ağacından elma toplamak için bükülmüştün
When you glanced my way
Sen yoluma bakarken
With a hand you blocked the sun from your eyes and
Gözlerini güneşten ellerinle korudun
Smiled an everlasting smile
Ve gülümsedin ebedi bir gülüş
It was so unfortunate
Bu çok talihsizdi;
That my alarm clock told me
Saatimin bana söylediği;
You're just a dream
Sen sadece bir rüyasın
You're just a dream
Sen sadece bir rüyasın
You're just a dream
Sadece bir rüyasın
But I'd just love to make you real
Ama seni gerçek yapmayı dilerdim
You're just a dream
Sen sadece bir rüyasın
You're just a dream
Sen sadece bir rüyasın
You're just a dream
Sen sadece bir rüyasın
But I'd just love to make you real
Ama ben sadece seni gerçek yapmayı dilerdim
Next night I saw the end of
Dün gece sonunu gördüm
Bloody miscommunication
Bu kanlı iletişimsizliğin
All the sides they
Tüm kenarlar onlar
Dropped their weapons and they
Silahlarını bıraktılar ve onlar
Drooped their heads in shame and clarity
Kafalarını utanç ve berraklıkla eğdiler
All of us who watched from the sidelines
Kenarlardan biz izleyenler
Breathed a sigh
Bir iç çektik
Then I awoke and saw the paper with the people dying on the cover
Sonra uyandım ve kapağındaki ölen insanların olduğu kağıdı gördüm
You're just a dream
Sen sadece bir hayalsin
You're just a dream
Sen sadece bir hayalsin
You're just a dream
Sen sadece bir hayalsin
But I'd just love to make you real
Ama ben sadece seni gerçek yapmayı dilerim
But I'd just love to make you real
Ama ben sadece seni gerçek yapmayı seviyorum
I was sleeping soundly once upon a night when I had a simple dream
Bir gece basit bir rüya görürken seslice uyuyordum