Every time I see your face
Senin yüzünü her gördüğümde
I'm lost for words I don't know what to say
Sözcükleri kaybettim ne söyleyeceğimi bilmiyorum
You're smiling at me like a wolf
Bir kurt gibi bana gülümsüyorsun
I close my eyes as my skin crawls away
Cildim sürünürken gözlerimi kapadım
You can keep on making lists
Listeler tutmaya devam edebilirsin
I'll be happy making my mistakes
Hatalarımı yapmada mutlu olacağım
You'll be ticking off your boxes
Kutularını işaretliyor olacaksın
I'll be busy planning my escape
Kaçışımı planlarken meşgul olacağım
I won't stay but I can't leave
Uzak kalmayacağım ama terkedemem
Some twisted sense of loyalty
Sadakatin bazı kıvrılmış anları
And you make me love the things I hate
Ve sen nefret ettiğim şeyleri sevmemi sağlıyorsun
Keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Beni itmeye devam ediyorsun
Please keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Lütfen beni itmeye devam et
You're pulling wings off butterflies
Kelebek kanatlarını çıkartıyorsun
Just to hide the pain you feel inside
İçinde hissettiğin acıları saklamak için
So keep telling yourself you're in charge,
Ücretin içinde olacağını kendine söyle
Telling yourself it will be alright
Bunu iyi olacağını kendine söyle
And you'll stay happy in the dark,
Ve karanlıkta mutlu kalacaksın
I'll be out drifting out towards light
Işığa karşı süzülüyor olacaksın
When you start to speak your mind,
Aklından konuşmaya başladığında
I'll just turn around and roll my eyes
Sadece döneceğim ve gözlerimi yuvarlayacağım
I won't stay but I can't leave
Uzak kalmayacağım ama terkedemem
Some twisted sense of loyalty
Sadakatin bazı kıvrılmış anları
And you make me love the things I hate
Ve sen nefret ettiğim şeyleri sevmemi sağlıyorsun
Keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Beni itmeye devam ediyorsun
Please keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Lütfen beni itmeye devam et
Stop breathing down my neck,
Boynumda nefes almayı durdurdum
Do you understand me, yet?
Beni henüz anladın mı
Sometimes you have to löse
Bazen kaybetmek zorundasındır
I'm living life for me not for you
Kendim için yaşıyorum senin için değil
I won't stay but I can't leave
Uzak kalmayacağım ama terkedemem
Some twisted sense of loyalty
Sadakatin bazı kıvrılmış anları
And you make me love the things I hate
Ve sen nefret ettiğim şeyleri sevmemi sağlıyorsun
Keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Beni itmeye devam ediyorsun
Please keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Lütfen beni itmeye devam et
[x2]
So, please keep pushing me, pushing me, keep pushing me away
Lütfen beni itmeye devam et