Home grown alligator, see you later
Gotta hit the road, gotta hit the road
Something changed in the atmosphere
Architecture unfamiliar
I could get used to this
Evde yetiştirilen timsah, sonra görüşürüz
Yola çıkmalıyım, yola çıkmalıyım
Havada bir şey değişti
Bilinmedik bir mimari
Buna alışabilirdim
Time flies by in the yellow and green
Stick around and you'll see what I mean
There's a mountaintop that I'm dreaming of
If you need me you know were I'll be
Sarı ve yeşilin içinde zaman uçup gidiyor
Etrafında dolaşırsan ne demek istediğimi anlarsın
Bir zirve var hayalini kurduğum
Eğer bana ihtiyaç duyarsan nerede olacağımı bilirsin
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
The South of the Equator, navigator
Gotta hit the road, gotta hit the road
Tipsy diving round the clock, bikini bottoms, Lager tops
I could get used to this
Ekvatorun güneyi, denizci
Yola çıkmalıyım, yola çıkmalıyım
Gece gündüz farketmeyen kafası güzel dalışlar, bikini altları, alman biraları
Buna alışabilirdim
Time flies by in the yellow and green
Stick around and you'll see what I mean
There's a mountaintop that I'm dreaming of
If you need me you know were I'll be
Sarı ve yeşilin içinde zaman uçup gidiyor
Etrafında dolaşırsan ne demek istediğimi anlarsın
Bir zirve var hayalini kurduğum
Eğer bana ihtiyaç duyarsan nerede olacağımı bilirsin
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
We got too little fun
Too little that
We got two in the front
Two in the back
Fazla minik eğlencelerimiz var
Fazla biraz
Önde iki kişi var
Arakada iki
Time flies by in the yellow and green
Stick around and you'll see what I mean
There's a mountaintop that I'm dreaming of
If you need me you know were I'll be
Sarı ve yeşilin içinde zaman uçup gidiyor
Etrafında dolaşırsan ne demek istediğimi anlarsın
Bir zirve var hayalini kurduğum
Eğer bana ihtiyaç duyarsan nerede olacağımı bilirsin
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
I'll be riding shotgun underneath the hot sun
Feeling like I'm someone
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim
Kavurucu güneşin altında yolcu koltuğunda seyahat ediyor olacağım
Birisi gibi hissedeceğim