And now the six merry murderesses of the Crookem County Jail,
Ve şimdi Crookem County Hapishanesi'nden altı neşeli katil,
In their rendition of 'The Cell Block TangoKendi sahnelemeleri olan "Hücre Bloğu Tangosu" ile.
Pop! Six! Squish! Uh uh, Cicero, Lipschitz!
Patlat! Altı! Ezik! Uh uh! Cicero! Lipschitz!
Pop! Six! Squish! Uh uh, Cicero, Lipschitz!
Patlat! Altı! Ezik! Uh uh! Cicero! Lipschitz!
Pop! Six! Squish! Uh uh, Cicero, Lipschitz!
Patlat! Altı! Ezik! Uh uh! Cicero! Lipschitz!
He had it coming, he had it coming
Hak etmişti, hak etmişti.
He only had himself to blame
Suçlanacak biri varsa oydu.
If you'd have been there, if you'd have seen it
Eğer orada olsaydınız, eğer onu görseydiniz
I betcha you would have done the same
Yeminle siz de aynısını yapardınız.
Pop! Six! Squish! Uh uh, Cicero, Lipschitz!
Patlat! Altı! Ezik! Uh uh! Cicero! Lipschitz!
You know how people have these little habits
Bilirsiniz bazı insanların küçük alışkanlıkları vardır.
That get you down like Bernie
Mesela Bernie,
Bernie like to chew gum, no, not chew,
Bernie sakız çiğnemeyi severdi, hayır, çiğnemeyi değil,
Pop!
Patlatmayı!
Like, I come home this one day and there's Bernie
Mesela, bir gün eve geldim, Bernie orada
Layin' on the couch chewin', no, not chewin', poppinKanepede uzanmış, sakız çiğniyor, hayır, çiğnemiyor, patlatıyor
So, I said to him, I said
Ben de dedim ona, dedim ki:
"If you will pop that gum one more time..." and he did
"Eğer o sakızı bir daha patlatırsan..." Ve yaptı.
So I took the shotgun off the wall,
Duvardaki av tüfeğini aldım,
And I fired two warning shots, into his head
Ve iki uyarı atışı yaptım, kafasından.
He had it coming, he had it coming
Hak etti, hak etti.
He only had himself to blame,
Tek suçlu kendisiydi.
I met Ezekiel Young from Salt Lake city about two years ago
İki yıl kadar önce Salt Lake şehrinden Ezekiel Young'la tanıştım.
And he told me he was single and we hit it off right away
Bana bekar olduğunu söyledi ve biz de hemen kaynaştık
So, we started living together
Yani, birlikte yaşamaya başladık.
He'd go to work, he'd come home, I'd fix him a drink, we'd have dinner.
İşe giderdi, eve gelirdi, ona içecek hazırlardım, akşam yemeği yerdik.
Then I found out, single, my ass!
Sonra öğrendim, bekar, b*k bekar!
Not only was he married, well, he had six wives
Sadece evli değilmiş, altı karısı varmış.
One of those Mormons, you know.
Şu mormonlardan biri, bilirsiniz.
So that night, when he came home
İşte o gece eve geldi
I fixed him his drink as usual
Her zamanki gibi ona içecek hazırladım
You know, some guys just can't hold their arsenic
Bilirsiniz, bazı erkekler arseniklerini tutamazlar.
He had it coming, he had it coming
Hak etti, hak etti.
He took a flower in its prime
En güzel zamanda çiçeği aldı
And then he used it and he abused it
Sonra onu kullandı, suistimal etti
It was a murder but not a crime
Bu bir cinayetti, ama suç değildi.
Now, I'm standing in the kitchen
Şimdi, mutfaktayım,
Carvin' up the chicken for dinner
Tavuğu akşam yemeği için kesiyorum
And in storms my husband Wilbrin in a jealous rage
Ve kıyametleri koparan kocam Wilbrin kıskançlıktan kudurarak içeri girdi
"You've been screwin' the milkman"
"Sütçüyle yatıyormuşsun!"
He says and he kept sayinSöylemeye devam etti
"You been screwin the milkman"
"Sütçüyle yatıyormuşsun"
Then he ran into my knife
Sonra bıçağıma çarptı
He ran into my knife ten
Bıçağıma on defa çarptı
If you'd have been there, if you'd have seen it
Eğer orda olsaydınız, görseydiniz
I betcha you would have done the same
Yeminle aynısını yapardınız.
Mit kersek, en itt? Azt mondjok, hogy a hires.
Ne yapıyorum ben burada? O, bana ünlü olduğunu söylemişti.
Lakem lefogta a ferjemet en meg lecsaptam a fejet
Gölde, boğulduğunda, bunu ben yapmışım
De nem igaz, en artatlan vagyok
Ama bu doğru değil, ben masumum.
Nem tudom mert mondja Uncle Sam hogy en tettem
Sam Amcam yaptığımı söylediğinden mi bilmiyorum.
Probaltam a rendorsegen megmayarazni de nem ertettek meg
Polise anlatmaya çalıştım, ama anlamadılar
But did you do it?
Ama bunu sen mi yaptın?
Uh uh, not guilty
Uh uh, suçsuz.
My sister, Veronica and I had this double act
Kız kardeşim Veronica ve ben bu bir çift hareketi yapardık
And my husband, Charlie traveled around with us
Ve kocam bizim etrafımızda gezerdi
With the last number in our act
Hareketimizdeki son numarayla
We did 20 acrobatic tricks in our world
Dünyamızdaki 20 akrobatik hileyi yaptık
One two three four five, splits, spread eagles
Bir iki üç dört beş, bacaklarını dümdüz açarak eğilme, açık kartal duruşu
Flip flops, back flips, one right after the other
Takla, ters takla, birinin ardından diğeri
Well, this one night we were in Hotel Cicero
Bir gece Cicero Oteli'ndeydik.
The three of us, we were in this hotel room
Üçümüz bu otel odasındaydık
Boozin' and havin' a few laughs and we ran out of ice
Kafayı çekip bir çok kahkaha atıyorduk ve buz bitti
So I went out to get some
Biraz almak için dışarı çıktım
I come back, open the door
Geri döndüm, kapı açık
There's Veronica and Charlie
Orada Veronica ve Charlie
Doing number seventeen, the spread eagle
Numara 17'yı yapıyorlar, kartal duruşu
Well, I was in such a state of shock, I completely blacked out
Şoka uğramıştım, gözüm karardı
I can't remember a thing, it wasn't until later
Hiçbir şeyi hatırlayamıyorum, sonrasına kadar
When I was washing the blood off my hands
Ellerimdeki kanı yıkarken
I even knew they were dead
Öldüklerini anladım
They had it coming, they had it coming
Hak ettiler, hak ettiler
They had it coming all along
Hepsini hak ettiler
I didn't do it, and if I'd done it
Ben yapmadım, ama eğer yapmışsam da
How could you tell me that I was wrong?
Hatalı olduğumu nasıl söyleyebilirsiniz?
I loved Alvin Lipschitz, he was a real artistic guy, sensitive, a painter
Alvin Lipschitz'e aşık oldum, tamamen sanatsal biri, hassas, bir ressam
But he was always trying to find himself
Ama her zaman kendini bulmaya çalışırdı
He go out every night looking for himself
Her gece kendini bulmaya çıkardı
And on the way, he found Ruth, Gladys, Rosemary and Irving
Ve yolda, Ruth'a, Glayds'e, Rosamary'ye ve Irving'e rastladı.
I guess you can say we broke up because of artistic differences
Sanırım sanatsal farklılıklardan ayrıldığımızı söyleyebilirsiniz
He saw himself as alive and I saw him dead
O kendini hayatta gördü, ben onu ölü.
The dirty bum, bum, bum, bum, bum
Kötü serseri, serseri, serseri, seerseri, serseri
The dirty bum, bum, bum, bum, bum
Kötü serseri, serseri, serseri, serseri, serseri
They had it comin', they had it cominHak ettiler, hak ettiler
They had it comin' all along
Hepsi onların suçu
'Cause if they used us and they abused us
Çünkü eğer bizi kullandılarsa ve taciz ettilerse
How could they tell us that we were wrong?
Nasıl yanlış olduğumuzu söylersiniz?
He had it coming, he had it coming
Hak etti, hak etti
He only had himself to blame
Tüm suç ona aitti
If you'd have been there, if you'd have seen it
Orda olsaydınız, görseydiniz
I betcha you would have done the same
Aynısını siz de yapardınız
If You will pop that gum one more time
O Sakızı bir daha patlatırsan...
Single my ass
B*k bekar
Ten timesOn kere
Miert csukott Uncle Sam bortonbe
Neden Sam amcam beni hapse kapattı?
Number seventeen, the spread eagle
Numara on yedi, kartal pozisyonu
Artistic differences
Sanatsal farklılıklar
I betcha you would have done the same
Yeminle siz de aynısını yapardınız