Ride a horse that's cleaving through
Bir at sür
The air and space of dreams
Rüyaların boşluğu ve gökyüzüne koşan
Travelling through time
Zamana doğru yolculuk ederek
All alone I pray
Tek başıma dua ediyorum
Where am I ? Who am I ?
Nerdeyim? Kimim?
And that old man trust in me
Ve o yaşlı adam inanıyor bana
His words are running now
Onun sözleri solup gidiyor şimdi
Because we have lost all guides
Çünkü biz tüm işaretleri kaybettik
You're extended now to a world of light
Sen şimdi bir ışık dünyasına yayıldın
You're not the one
Sen tek değilsin
You think you are
Sen zannediyorsun ki
Since you were born
Doğduğundan beri
You're only love
Sadece 'sevgi' olduğunu
On a mount I'm standing now
Bir tepede duruyorum şimdi
And it's coming over me
Ve o yanıma geliyor
That I'm not here,
Ben burada değilim
I am on another plane
Başka bir uçaktayım
Humping around, hit myself
Çabalıyorum etrafta, kendimi paralıyorum
I returned inside of me
Kökenime döndüm
Tears sliding down my face
Göz yaşları akıyor yüzümden
[I die again]
[Tekrar ölüyorum]
And the horse is leaving me
Ve at beni terk ediyor
Running out of space
Boşluktan çıkarak
Running out of reach
Menzilden çıkarak
You're not the one
Sen tek değilsin
You think you are
Sen zannediyorsun ki
Since you were born
Doğduğundan beri
An Indian tribe
Bir Hint kabilesi olduğunu