Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my clothes, all black
-kıyafetlerime bir bak, her şey siyah
Like Johnny Cash, all black
-Johny Cash gibi, her şey siyah
Like the Rolling Stones wanna paint it black
-Rolling Stones gibi onu siyaha boyamak istiyorum
Like The night that we met, all black
-tanıştığımız gece gibi, her şey siyah
Like The color of your dress, all black
-elbiselerinin rengi gibi, her şey siyah
Like The seats in my Cadillac
-Cadillac'ımın içindeki koltuklar gibi
I used to see red now it's just all black.
-eskiden kırmızı görürdüm şimdi her şey sadece siyah
As long as I could remember I dreamed in black and white
-hatırladığım kadarıyla siyahla beyazın içinde rüyalar gördüm
As I grew up and the sun went down I never felt more alright
-ben büyürken ve güneş batarken hiç daha iyi hissetmedim
My mother she used to tell me...Son you better get to church
-annem bana derdi ki…oğlum, kiliseye gitmeye başlasan iyi olur
It's a dark dark world and there's evil out there and you know it's
-çok karanlık bir dünya ve dışarda günahlar var ve biliyorsun
only getting worse
-sadece daha kötüye gidiyor
Never been much for weddings or anniversaries but
-düğünlerde ya da yıldönümü kutlamalarında fazla bulunmadım ancak
I go to a funeral if I'm invited any day of the week
-eğer davetliysem cenaze törenlerine giderim haftanın herhangi bir günü
Some people say that I sound strange some say that I'm not right
-kimi insanlar çok tuhaf olduğumu söylüyor, kimisi doğru olmadığımı
But I find beauty in this world every single night
-ama ben her yalnız gecede bu dünyada güzelliği buluyorum
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my clothes, all black
-kıyafetlerime bir bak, her şey siyah
Like Johnny Cash, all black
-Johny Cash gibi, her şey siyah
Like the Rolling Stones wanna paint it black
-Rolling Stones gibi onu siyaha boyamak istiyorum
Like The night that we met, all black
-tanıştığımız gece gibi, her şey siyah
Like The color of your dress, all black
-elbiselerinin rengi gibi, her şey siyah
Like The seats in my Cadillac
-Cadillac'ımın içindeki koltuklar gibi
I used to see red now it's just all black.
-eskiden kırmızı görürdüm şimdi her şey sadece siyah
I sat down at her table at the end of the night
-gecenin sonunda onun masasına oturdum
She was having black coffee and a cigarette, she wasn't wearing white
-siyah kahve ve siyah sigara içiyordu, beyaz giyinmiyordu
She said, people tell me that I'm strange they say that I'm not right
-dediki, kimi insanlar çok tuhaf olduğumu söylüyor, kimisi doğru olmadığımı
She said The only time I feel alive is in the dead of night
-dedi ki kendimi canlı hissettiğim tek zaman gecenin yarısıdır
I think I found the one for me
-sanırım benim için olanı buldum
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my clothes, all black
-kıyafetlerime bir bak, her şey siyah
Like Johnny Cash, all black
-Johny Cash gibi, her şey siyah
Like the Rolling Stones wanna paint it black
-Rolling Stones gibi onu siyaha boyamak istiyorum
Like The night that we met, all black
-tanıştığımız gece gibi, her şey siyah
Like The color of your dress, all black
-elbiselerinin rengi gibi, her şey siyah
Like The seats in my Cadillac
-Cadillac'ımın içindeki koltuklar gibi
I used to see red now it's just all black.
-eskiden kırmızı görürdüm şimdi her şey sadece siyah
I remember feeling so alive
-çok canlı hissettiğimi hatırlıyorum
The night I looked into her eyes
-onun gözlerine baktığım gece
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my clothes, all black
-kıyafetlerime bir bak, her şey siyah
Like Johnny Cash, all black
-Johny Cash gibi, her şey siyah
Like the Rolling Stones wanna paint it black
-Rolling Stones gibi onu siyaha boyamak istiyorum
Like The night that we met, all black
-tanıştığımız gece gibi, her şey siyah
Like The color of your dress, all black
-elbiselerinin rengi gibi, her şey siyah
Like The seats in my Cadillac
I used to see red
-kırmızı görürdüm
I used to see red
-kırmızı görürdüm
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
all black
-her şey siyah
all black
-her şey siyah
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
Take a look at my life, all black
-hayatıma bir bak, her şey siyah
all black
-her şey siyah
all black
-her şey siyah
all black
-her şey siyah
all black
-her şey siyah
all black
-her şey siyah