Yeah, This song is dedicated
-evet bu şarkı adanmıştır
[This is Good Charlotte]
-[bu Good Charlotte]
To every kid who ever got picked last in gym class
-spor salonunda hep sonuncu seçilmiş her çocuğa
[You know what I'm saying, this is for you]
-[ne dediğimi biliyorsun, bu senin için]
To every kid who never had a date to no school dance
-okul balosunda hiç eşi olmamış her çocuğa
[This is for you]
-[bu senin için]
To every one who's ever been called a freak
-kendisine uçuk denmiş herkese
[Y'all know what I'm saying]
-[hepiniz ne dediğimi biliyorsunuz]
This is for you
-bu senin için
[what..? GC!]
-[ne..? GC!]
Here we, Here we go...
-işte, işte başlıyoruz
Yeah, what, c'mon
-evet, ne, hadi
Yeah, what, c'mon
-evet, ne, hadi
c'mon, c'mon
-hadi, hadi
Ohh, [c'mon] Ohh,
-ohh, [hadi] ohh
[lets do this]
-[hadi yapalım şunu]
Here we go
-işte başlıyoruz
Like the time in school when we got free lunch
-okulda bedava yemeğimiz olduğu zamanlar gibi
and the cool kids beat us up,
-ve havalı çocuklar bizi döverdi
[Reduced lunch]
-[azaltılmış yemek]
And the rich kids had convertibles
-ve zengin çocukların satın alınan şeyleri vardı
and we had to ride the bus
-ve biz otobüse binmek zorundaydık
[55]
-[55]
Like the time we made the baseball team
-baseball takımı kurduğumuz zaman gibi
but they still laughed at us
-ama hala bize gülüyorlardı
[You still suck]
-[hala iğrençsin]
Like the time that girl broke up with me
-o kızın benden ayrıldığı zaman gibi
cause I wasn't cool enough
-çünkü yeterince havalı değildim
TRICK
-hile
Things... Things...
-şeyler... şeyler...
Here we go [lets go]
-işte başlıyoruz [hadi gidelim]
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They always hang around
-daima etrafta takılırlar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They try to break me down
-beni çöktürmeye çalışırlar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They just won't go away
-tamamen uzaklaşmıcaklar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
Made who I am today
-beni bugunki ben yaptı
GO!
-ilerle
You wanna hate me now
-şimdi benden nefret etmek istiyorsun
But I won't stop now
-ama şimdi durmayacağım
Cause I can't stop now
-çünkü şimdi duramam
Yeah, what, c'mon, what,
-evet, ne, hadi, ne
Yeah, what, c'mon, c'mon,
-evet, ne, hadi, hadi
Here we go
-işte başlıyoruz
Like the time mom went to the institute
-annemin enstitüye gittiği zamanlar gibi
cause she was breaking down
-çünkü çöküyordu
[I just can't take it]
-[buna dayanamıyorum]
Like the car we had that wouldn't start
-çalışmayan arabamız gibi
we had to walk to get around
-etrafta dolaşmak zorundaydık
[Can I get a ride?]
-[bir araç alabilirmiyim?]
And that same year on Christmas Eve
-ve aynı yıl noel arifesinde
dad went to the store
-babam dükkana gitti
[Uh... see you kids later]
-uh... sonra görüşürüz çocuklar
We checked his room his things were gone
-odasını kontrol ettik eşyaları gitmişti
we didn't see him no more
-onu birdaha görmedik
DICK
-enayi
Things... Things...
-şeyler... şeyler...
Here we go
-işte başlıyoruz
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They always hang around
-daima etrafta takılırlar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They try to break me down
-beni çöktürmeye çalışırlar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
They just won't go away
-tamamen uzaklaşmayacaklar
The Little things
-küçük şeyler
little things
-küçük şeyler
Made who I am today
-beni bugünki ben yaptı
GO!
-haydi!
You wanna hate me now
-şimdi benden nefret etmek istiyorsun
But I won't stop now
-ama şimdi durmayacağım
Cause I can't stop now
-çünkü şimdi duramam
What, what, what
-ne, ne, ne
Here we go
-işte başlıyoruz
Little Things (x 18)
-küçük şeyler (x 18)
Here we go
-işte başlıyoruz
Ohh Ohh Ohh Ohh
- ohh ohh ohh ohh
Here we go
-işte başlıyoruz
And it always seems those little things they take the biggest part of me
-ve bu küçük gibi görünen şeyler benim en büyük parçamı alır
Break down
-çöküş
I'm breaking down
-çöküyorum
I'm breaking down
-çöküyorum