I made this bed
-bu yatağı yaptım
I choose to lie in it
-içinde yatmayı
And live with my regrets
-ve pişmanlıklarımla yaşamayı
And sleep with what I said
-ve dediğimle yatmayı seçtim
Could this be the end
-bu son olabilirmiydi
Am I standing on the edge of everything I wanted now
-şimdi istediğim herşeyin kenarında bekliyormuyum
But i was afraid
-ama korkmuştum
I was afraid
-korkmuştum
Well maybe I'm just scared
-belki sadece korktum
To face the things I feel
-hissettiğim şeylerle yüzleşmekten
It's easier to walk away from everything
-bu herşeyden uzaklaşmaktan daha kolay
Separate my soul
-ruhumu ayır
With all the things we shared
-paylaştığımız herşey ile
I'm falling to pieces now
-şimdi parçalara ayrılıyorum
Say a prayer for me (say a prayer for me)
-benim için bir dua et (benim için bir dua et)
When you go to bed ('cause)
-yatağa gittiğin zaman(çünkü)
I'm in need of your faith now
-şimdi senin inancına ihtiyacım var
I was afraid
-korkmuştum
Well maybe I'm just scared
-belki sadece korktum
To face the things I feel
-hissettiğim şeylerle yüzleşmekten
It's easier to walk away from everything
-bu herşeyden uzaklaşmaktan daha kolay
If we could just reset
-eğer sadece yeniden başlayabilseydik
And live in happiness
-ve mutluk içinde yaşasaydık
Instead of our regrets
-pişmanlıklarımız yerine
We'd salvage everything
-herşeyi kurtaracaktık
We don't have to walk away
-uzaklaşmak zorunda değiliz
Pray for me now
-benim için dua et
I'm in need of faith
-inanca ihtiyacım var
Pray for me now
-benim için dua et
I'm in need
-ihtiyacım var
Well maybe I'm just scared
-belki sadece korktum
To face the things I feel
-hissettiğim şeylerle yüzleşmekten
It's easier to walk away from everything
-bu herşeyden uzaklaşmaktan daha kolay
If we could just reset
-eğer sadece yeniden başlayabilseydik
And live in happiness
-ve mutluk içinde yaşasaydık
Instead of our regrets
-pişmanlıklarımız yerine
We'd salvage everything
-herşeyi kurtaracaktık
And maybe I'm just scared
-ve belki sadece korktum
To face the things I feel
-hissettiğim şeylerle yüzleşmekten
It's easier to walk away from everything
-bu herşeyden uzaklaşmaktan daha kolay
Walk away from everything
-herşeyden uzaklaşmaktan
Walk away from everything
-herşeyden uzaklaşmaktan