[G] >  [Gotye Şarkı Çevirileri] > Game Of Thrones Freestyle (Ft.Dice Raw) Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Gotye - Game Of Thrones Freestyle (Ft.Dice Raw)

Gönderen:Mutemute
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
There's no I in team
-Burada, takımda 'ben' yok
But there's one in king
-Ama burada 'birlik' var kralda
The Isis on top of the pharaohs ring
-Firavunun yüzüğündeki İsis
Warming my lap with the pharaoh's cat
-Isıtır dizlerimi firavunun kedisiyle
The song I sing is the pharaoh's theme
-Söylediğim şarkı firavunun melodisi
A herald full of woman denounce my religion
-Kadınlardan oluşan bu şarkı dinimin aleyhinde
Announce my decision
-Kararlarımın aleyhinde
A pharaoh's theme
-Bir firavunun melodisi

Call me Caesar, call me Hannibal
-Çağır beni Sezar, çağır beni Hannibal
Genghis Kahn and Alexander mean
-Cengiz Han ve İskender demek istiyorum ki
The merciless is staffed when you protest
-Acımasızlık siz karşı koyarken oluştu
I ask myself is it worth all this
-Kendime bunun her şeye değip değmeyeceğini soruyorum
I lost myself and I haven't fell
-Kendimi kaybettim ama düşmedim hala
Feet still planted on solid ground
-Ayaklarım hala düzgün yerde
Look in the mirror and you see the crown
-Aynaya bakınca tacını görüyorsun
Look further down and you'll see a frown
-Neşesizliğine bakınca hoşnutsuzluğu görüyorsun
Look from the balcony, I can see the town
-Bense balkondan bakınca şehri görüyorum

Call the guards, and I'll make my rounds
-Muhafızları çağır ve onları benim safıma katacağım
No one moves when I walk
-Kimse yürümeyecek ben yürüdüğümde
No one speaks when I talk
-Kimse konuşmayacak ben konuştuğumda
No opinions ever offered
-Hiçbir fikir sunulmayacak
Disagree and I send the archers
-Kabul etmediğimde okçuları yollayacağım

Rose gardens, raspberry arches
-Gül bahçeleri, ahududu kemerleri
Another lands, another shores
-Başka yerler, başka kıyılar
Send the soldiers to explore
-Keşfetmeye asker yollayacağım
They return with treasure, I request for more
-Ganimetlerle dönecekler, ama ben daha fazlasını isteyeceğim
A letter came and it requested war
-Bir mektup gelecek savaş isteyen
A complex request, but still I can't ignore
-Karışık bir istek ama ben reddetmeyeceğim
Request nonetheless, still I must oblige
-Yine de istek beni minnetkar bırakacak
Burn every house, blanket the skies
-Her ev yanacak, gökyüzü örtülecek

Every male child'll die
-Her erkek çocuk öldüğünde
I turn my back and then I close my eyes
-Arkamı dönüp gözlerimi kapatacağım
To what you may consider a vow
-Seni ne şaşırtacabilir acaba diye düşünmek için
No memories once considered a smile
-Gülümseteceğini düşündüğüm bir anı değil herahalde
No memory of the former child that I used to be
-Eskiden olduğum çocuğa dair bir anı
Joy and pain, love and anger
-Zevk ve acı, aşk ve tehlike
These emotions have eluded me
-Bu duygular beni etkiliyor
No fears, no pers
-Korkular olmadan
No wants, no needs
-İstekler olmadan, gereksinimler olmadan
No reason to pretend we ain't friends
-Başaramadığımız arkadaşlığı korumak için neden yok
No need
-Hiç gerek yok

Now and then I think of when we were together
-Şimdiki ve o zamanlar ki birlikteliğimizi düşünüyorum Like when you said you felt so happy you could die
-Senin mutluluktan ölebileceğini söylediğin zamanlardaki gibi
Told myself that you were right for me
-Kendime bana göre olduğunu söylerdim
But felt so lonely in your company
-Ama seninleyken çok yalnız hissederdim
But that was love and it's an ache I still remember
-Ama bu aşktı ve hala hatırladığım bir ağrıydı

You can get addicted to a certain kind of sadness
-Mutsuzluğa tutkun olabilirsin
Like resignation to the end
-Tıpkı sonu kabullendiğin gibi
Always the end
-Her zaman sonu
So when we found that we could not make sense
-Bunu anlamsız bulduğumuz halde buna dayanıyoruz
Well you said that we would still be friends
-Hala arkadaş olabileceğimizi söylüyorsun
But I'll admit that I was glad that it was over
-Ama şu kabulleneceğim ki bittiğine mutluyum

But you didn't have to cut me off
-Ama bana zarar vermedin
Make out like it never happened
-Zaten asla böyle bir şey olmuyor
And that we were nothing
-Ama biz bir hiç değildik
And I don't even need your love
-Ve artık senin aşkına ihtiyacım yok
But you treat me like a stranger
-Ama bana bir yabancı gibi davranabilirsin
And that feels so rough
-Hatta kaba bile davranabilirsin
No, you didn't have to stoop so low
-Hayır, bu kadar alçalmaya tenezzül etmezsin
Have your friends collect your records
-Arkadaşlarının rehber kayıtlarını toplarsın
And then change your number
-Sonra da telefon numaranı değiştirirsin
Listen I don't need that though
-Dinle gerçekten buna gerek yok
Now you're just somebody that I used to know
-Şimdi sadece önceden tanıdığım birisin

Now and then I think of all the times you screwed me over
-Şimdiki ve o zamanlar ki beni durdurduğun zamanları düşünüyorum
But had me believing it was always something that I'd done
-Beni her zaman bunu yaptığıma inandırırdın
And I don't wanna live that way
-Ve bu şekilde yaşamak istemiyorum
Reading into every word you say
-Söylediğin her kelimeyi anlamaya çalışarak
You said that you could let it go
-Bundan vazgeçebileceğini söylemiştin
And I wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know...
-Ve ben de önceden tanıdığın birine telefonu kapatırken yakalamayabilirdim…

But you didn't have to cut me off
-Ama bana zarar vermedin
Make out like it never happened
-Zaten asla böyle bir şey olmuyor
And that we were nothing
-Ama biz bir hiç değildik
And I don't even need your love
-Ve artık senin aşkına ihtiyacım yok
But you treat me like a stranger
-Ama bana bir yabancı gibi davranabilirsin
And that feels so rough
-Hatta kaba bile davranabilirsin
No, you didn't have to stoop so low
-Hayır, bu kadar alçalmaya tenezzül etmezsin
Have your friends collect your records
-Arkadaşlarının rehber kayıtlarını toplarsın
And then change your number
-Sonra da telefon numaranı değiştirirsin
I guess that I don't need that though
-Sanırım buna gerek yok
Now you're just somebody that I used to know
-Şimdi sadece önceden tanıdığım birisin


I used to know
-Önceden tanıdığım
That I used to know
-Önceden tanıdığım o

Somebody...
-birisi…
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.