I see boxes...
Kutuları görüyorum
Fills up a room,
Odayı dolduruyorlar
All the things I never told you still glooming
Sana asla söylemediğim her şey hala kavsetli
And I try though, I try though
Ve ben yine de deniyorum yine de deniyorum
Talking never seems to do it
Konuşmak asla işe yarıyormuş gibi gözükmüyor
I miss the taste of you, red hearts and the dust of June
Senin tadını özlüyorum kırmızı kalpler ve haziranın tozu
Oh I miss the taste of you...
Oh senin tadını özlüyorum
The night now, its as dark as the crows
Şimdiki gece kargalar kadar siyah
That call me in the discernment above...
Beni yukarıdaki anlayıştan çağırıyorlar
Still they won't let me be
Hala benim olmama izin vermiyorlar
Two hearts gone black and blue
İki kalp de çürüdü (mavi ve mora döndü)
Oh they wont let me be...closer to you
Oh onlar benim sana yakın olmama izin vermeyecekler
I miss the taste of you, red hearts and the taste of June
Senin tadını özledim kırmızı kalpler Haziranın tadı
Oh, I miss the taste of you, red hearts gone black and blue
Oh senin tadını özledim kırmızı kalpler mavi ve mora döndü
The only thing you ever do is sigh and cry and cry...cry
Senin tek yaptığın iç çekmek ve ağlamak ağlamak ağlamak