the thoughts of the lover about the teapot
the water boils away in the teapot
he praises his beauty
let him watching in the mirror
refrain:
you are like a pomegranate
i am like a pomegranate
is she like a pomegranate ?
wow!
are we like a pomegranate ?
the fire is burning in my heart
like (in) a lamp, hanging in the world
veranda (stoop, porch) - tall or low
i don't sit, sit you (if you want)
if all the lovers are like you
i don't want a lover, this is a lesson
through a new city
i have passed, counting the furnaces
my lover says i'm bad
let him find for himself a better one
Yarin aklı çaydanlıkta, su taşıyor çaydanlıkta,
Güzelliğine hayran, görüp baksın aynada.
Sen misin nar tanesi (gibi olan),
Ben miyim nar tanesi,
O mudur nar tanesi,
Hey, biz miyiz nar tanesi?
Yüreğimde ateş yanıyor cihana asılı fanus (güneş) gibi
Yüksek (de olsa) eyvan, alçak (da olsa) eyvan,
Ben yatmam, kendin yat.
Yar denilen senin gibi olsa,
Yar edinmem - nasihat.
Yenişehir'den yenice sayıp geçtim humdanı (fırınları),
Yar bana yaman (kötü) diyor, bulup alsın abidane.