Can you tell me why
(nedenini söyleyebilir misin)
It seems so hard to carry on
(devam etmesi çok zor görünüyor)
When you hear a voice
(bir ses duyduğunda)
From long ago, so bittersweet
(çok öncelerden,acı tatlı)
Even though I try
(çok denememe rağmen)
I can not read between the lines
(satırlar arasını okuyamadım)
You know I tried,
(biliyorsun denedim)
Oh, yes, I tried, what's wrong
(oh, evet, denedim, yanlış ne)
Too late to turn back time
(geri dönme zamanı için çok geç)
To look over my shoulder
(omzumun üzerinden bakmak için çok geç)
Maybe one day i'll return again
(belki birgün tekrar geri dönerim)
Remember yesterday
(dünü hatırla)
And think about tomorrow
(ve yarın hakkında düşün)
But you have to live today
(ama bugünde yaşamalısın)
Oh, lonely yesterday
(oh, yalnız dün)
Don't leave me with the sorrow
(beni acılarla terketme)
Cause I have to live today
(çünkü bugünde yaşamalıyım)
Every morning I awake
(uyandığım her sabah)
To see the newborn day
(yeni günün doğuşunu görmek için)
To carry on the flame
(alevin devam etmesi için)
Until the end of time
(son zamana kadar)
Too late to turn back time
(geri dönme zamanı için çok geç)
To look over my shoulder
(omzumun üzerinden bakmak için çok geç)
Maybe one day i'll return again
(belki birgün tekrar geri dönerim )
Remember yesterday
(dünü hatırla)
And think about tomorrow
(ve yarın hakkında düşün)
But you have to live today
(ama bugünde yaşamalısın)
Oh, lonely yesterday
(oh, yalnız dün)
Don't leave me with the sorrow
(beni acılarla terketme)
Cause I have to live today
(çünkü bugünde yaşamalıyım)
Oh, oh, oh, don't you step aside
(oh, oh, oh, yan tarafa adım atmayacak mısın)
And pretend about the future
(ve gelecek hakkında rol yapmayacak mısın)
Oh, oh, oh, never live a lie
(oh, oh, oh, asla bir yalanda yaşama)
Don't you know tomorrow never comes
(bilmiyor musun yarın asla gelmez)
Remember yesterday
(dünü hatırla)
And think about tomorrow
(ve yarın hakkında düşün)
But you have to live today
(ama bugünde yaşamalısın)
Oh, lonely yesterday
(oh, yalnız dün)
Don't leave me with the sorrow
(beni acılarla terketme)
Cause I have to live today
(çünkü bugünde yaşamalıyım)
Oh, oh, oh, don't you step aside
(oh, oh, oh, yan tarafa adım atmayacak mısın)
And pretend about the future
(ve gelecek hakkında rol yapmayacak mısın)
Oh, oh, oh, never live a lie
(oh, oh, oh, asla bir yalanda yaşama)
Don't you know tomorrow never comes
(bilmiyor musun yarın asla gelmez)