Death Valley - Ölüm Vadisi
I looked outside of my window
Penceremden dışarı baktım
There was fear in the pit of my heart
Korku vardı kalbimin çukurunda
There was desert as far as the eye could see
Göz alabildiğince çöl vardı
Blistering, dusty, and hard
Şiddetli, tozlu ve sert
I trusted you in desperation
Sana çaresizce güvendim
I said heaven forbid this place
Cennet burayı yasakladı dedim
It's hotter than hell and I'm loosing my cool
Cehennemden daha sıcak ve sakinliğimi kaybediyorum
It's just not in the human race
İnsanoğlunda yok işte bu
No, no
Hayır, hayır
(Way down low)
(Çok alçakta)
Death Valley
Ölüm Vadisi
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Ho-ooo
(Way down low)
(Çok alçakta)
Hey there Death Valley, yeah
Hey oradaki Ölüm Vadisi, evet
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Ooo, what if the engine should break down
Ya motor bozulursa
What if the tire should blow
Ya lastik patlarsa
What if my soul should slip off this bus
Ya ruhum bu otobüsten kayarsa
And land in the inferno
Ve cehenneme düşerse
Tossing and tumbling onward
Savrulup yuvarlanıyoruz ileriye doğru
Watchin' in vain for change
Boşuna izliyoruz değişimi
A windmill, a billboard, a Joshua Tree
Bir değirmen, bir reklam panosu, bir Yuşa Ağacı
A rusted old home on the range
Paslanmış eski bir ev biraz ileride
Yeah
Evet
(Way down low)
(Çok alçakta)
Hey, hey, Death Valley, yeah
Hey, hey, Ölüm Vadisi, evet
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Death Valley
Ölüm Vadisi
(Way down low)
(Çok alçakta)
Hey, oh, oh, oh
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Slippery sand in the back of my throat, silica in my eyes
Boğazımın arkasında kaygan kum, gözlerimde silis
Pretty soon this will all be another bad dream if we make it
Çok yakında hepsi başka kabus olacak başarırsak eğer
To the other side
Diğer tarafa geçmeyi
If we make it
Başarırsak eğer
If we make it
Başarırsak eğer
Death Valley, yeah
Ölüm Vadisi, evet
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Aye-yeah Death Valley
Evet, Ölüm Vadisi
(Way down low)
(Çok alçakta)
Death Valley
Ölüm Vadisi
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
Hey
(A thousand miles to go)
(Gidilecek bin mil)
The human race
İnsanoğlu
No
Hayır
Hmm, none of the human race
İnsanoğlunun hiçbiri
Uh-yeah
Evet
I got slippery sand in the back of my throat
Boğazımın arkasında kaygan kum var
Silica in my eyes
Gözlerimde silis
Just another bad bad dream
Sadece başka bir kabus
If we make it to the other side
Diğer tarafa geçmeyi başarırsak eğer