Heart - Love Alive

Love Alive - Aşkı Canlı

The sky was dark this morning when I raised my head
Bu sabah kafamı kaldırıp baktığımda gökyüzü karanlıktı
I stood at the window, darkness was my bane
Pencerede durdum, derdim karanlıktı
Suddenly a sunbeam thrilled me to my weary heart
Aniden bir güneş ışını yorgun kalbimi heyecanlandırdı
It was the prettiest thing I'd ever seen
Gördüğüm en güzel şeydi

I knew I had to keep my love
Biliyordum ki tutmak zorundaydım
Keep my love alive
Aşkımı canlı tutmak
Keep my love, keep my love alive
Aşkımı, aşkımı canlı tutmak

Oh baby, I want you to roll me, hold me in your love
Bebeğim, beni sallamanı istiyorum, aşkınla sar beni
No more habits, promises and jive
Artık alışkanlıklar, sözler ve gevezelik yok
Ever since I was a baby girl wanted one thing most in this world
Küçük bir kız olduğumdan beri bu dünyada en çok istediğim şey
It was to keep my love, keep my love alive
Aşkımı canlı tutmaktı, aşkımı canlı tutmak
Yeah, I got to keep my love, keep my love alive
Evet, aşkımı canlı, aşkımı canlı tutmam gerek
Keep my love, keep it alive
Aşkımı canlı, canlı tutmam
Well, oh I know, I know I got to keep my love
Biliyorum, biliyorum aşkımı canlı tutmam gerek

You're up there under the spotlight like your silver trophy shines
Tıpkı gümüş ödülünün parlayışı gibi sen de sahne ışıklarının altındasın
With all you got, my Lord, you must get high
Sahip olduklarınla, Tanrım, yükselmen gerek
You need a whole lot more than money, you need more than to survive
Paradan çok daha fazla şeye ihtiyacın var, hayatta kalmaktan daha fazlasına ihtiyacın var
You gotta to keep your love, keep your love alive
Aşkını canlı tutmalısın, canlı tutmalısın

Ooh you better keep your love, keep your love alive
Aşkını canlı tutsan iyi edersin, aşkını canlı tutsan
Ooh keep your love, keep your love, keep your love alive
Aşkını canlı tut, aşkını canlı tut, aşkını canlı tut
Come on keep your love, now keep your love alive
Hadi aşkını canlı tut, hemen aşkını canlı tut
Keep your love and keep it alive, alive
Tut aşkını ve canlı tut, canlı