The liner is waiting and once again I'm leaving
For a far off land where I'll constantly be grieving
But not for the sake of the absentee mountain
But for the sake of that girl I met by the fountain
Gemi bekliyor ve ben yine gidiyorum
Sikca kederlenecegim cok uzak bir ülkeye
Orada bulunmayan daglar yüzünden degilde
Cesmenin basinda tanistigim o kizin olmamasindan
So fare thee well, so long my own true love
Kendine iyi bak, buraya kadarmis benim gercek askim
As time goes by, the faithless days grow longer
As the nights slowly pass, my ache for thee grows stronger
Stronger than the black winds on the dark and raging main
Stronger than the whiskey I drink for to ease my pain
Zaman gecerken, umutsuz günler dahada uzuyor
Geceler yavasca ilerlerken, sen yüzünden hissettigim aci dahada gücleniyor
Siddetli ve karanlik okyanusun üzerinde esen kara rüzgarlardan daha güclü
Acimi dindirmesi icin ictigim viskidende daha güclü
So fare thee well, so long my own true love
Kendine iyi bak, buraya kadarmis benim gercek askim
I've been wounded and worn out and both my knees have been broken
I've been shot at and beaten but not a word of complaint I have spoken
For there's nothing that hurts like the sufferin' of being away from thee
When thou are on the mountain and I'm on the dark rolling sea
Yaralandim, yoruldum, iki dizim kirildi
Vuruldum, darbe yedim ama bir sikayet dolu söz etmedim
Senden uzak olmanin derdi hicbir aciya benzemiyor cünkü
Sen dagda ve ben akip giden kara bir denizin üzerinde iken
So fare thee well, so long my own true love
Kendine iyi bak, buraya kadarmis benim gercek askim