Man: The battle of France is over
Adam: Fransızlarla olan savaş bitti.
Hilary: Congratulations, you've joined the ranks of all the rest
Hilary: Tebrikler, aşamalarda çok dayanıklısın
Was it her face that invaded your mind?
Onun yüzü senin aklından çıktı mı?
Her kind isn't that hard to find
Onun gib kibar olanı bulmak zor değil
She lets you think that you found her first
Onu ilk senin bulduğunu düşünmene izin veriyor
That's how she works, her sick and twisted gypsy curse
Bu onun çalışma şekli, Onun iğrenç ve saçma çingene hali
She can swallow knives
O bıçakları yutabilir
She can swallow lives
O hayatları da yutabilir
Gold and black stare,
Servete ve kötülüğe gözünü dikmiş
Brought the night of your demise
Öldüğün geceyi satın almış
Try to run away with a gypsy woman
Çingene kadınla uzaklara kaçmaya çalış
Here today then gone for good
Bugün, o gittiği için güzel
Can't get away with a gypsy woman
Çingene kadınla kaçamazsın
Thought no one would know your secrets down below [but ya]
Hiç kimse sırrının altında ne olduğu bilmiyor sanıyorsun
Can't go
Gidemezsin
Can't go with her
Onunla gidemezsin
This is her favorite game to play
Bu onun oynamayı sevdiği oyun
She's got you stumblin', stumble, st-st-stumblinO seni hata yaparken elde etti,
Talks with a grin cause she's got no shame
Sırıtarak konuşuyor çünkü hiç utanma yok
Enjoyed the fame, bringing down the family name
Şöhretten zevk alıyor ailenin adını küçük düşürüyor
She can swallow knives
O bıçakları yutabilir
She can swallow lives
O hayatları da yutabilir
Gold and black stare,
Servete ve kötülüğe gözünü dikmiş
Brought the night of your demise
Öldüğün geceyi satın almış
Try to run away with a gypsy woman
Çingene kadınla uzaklara kaçmaya çalış
Here today then gone for good
Bugün, o gittiği için güzel
Can't get away with a gypsy woman
Çingene kadınla kaçamazsın
Thought no one would know your secrets down below [but ya]
Hiç kimse sırrının altında ne olduğu bilmiyor sanıyorsun
Can't go
Gidemezsin
Can't go with her
Onunla gidemezsin
She can rob you blind with just one look from those eyes
Sen ona başka gözle bakarken o seni soyabilir
Out of all the thieves that trained her
Dışarıdaki hırsızlar bunun gibi eğitilmiş
None of them could tame her
Hiç kimse onları evcilleştiremedi
Tell me was it worth it?
Söylediğime değdi mi?
Can You Say It's Worth it?
Senin söylediğine değdi mi?
Tell Me Was It Workin'?
Söylediğime değdi mi?
Can You Tell Me It Was Worth it?
Değdi diyebilirmisin?
Try to run away with a gypsy woman
Çingene kadınla uzaklara kaçmaya çalış
Here today then gone for good
Bugün, o gittiği için güzel
Can't get away with a gypsy woman
Çingene kadınla kaçamazsın
Thought no one would know your secrets down below [but ya]
Hiç kimse sırrının altında ne olduğu bilmiyor sanıyorsun
Can't go
Gidemezsin
Can't go with her
Onunla gidemezsin
Tell Me Was It Workin'?
Söylediğime değdi mi?
Can You Tell Me It Was Worth it?
Değdi diyebilirmisin?