Big Light
Büyük ışık
I was stuck in the ground
Yere yapışmışım
Trying to cover my eyes.
Gözlerimi kapamaya çalışıyorum
Trying to move all this light.
Bütün bu ışığı taşımaya çalışıyorum
I spent all night
Bütün geceyi harcadım
Trying to remember your face.
Senin yüzünü hatırlamaya çalışıyorum
Like trying to get blood from a stone.
Bir taştan kan almaya çalışmak gibi
But there was nothing to save.
Ama saklayacak bir şey yoktu
And no one to lie to.
Ve yalan söyleyecek kimse yoktu
And I watched as the bone dust hung in the sky.
Ve kemik tozu gökyüzüne asılıyken izledim
Like a dim flock of endless prayers.
Sonsuz duaların sönük yığını gibi
And I spent my days out chasing the wind.
Ve günlerimi dışarıda rüzgarı kovalayarak harcadım
Trying to turn gold from your hair.
Saçlarından altını dönüştürmeyi deniyorum
But there was nothing to save
Ama saklayacak bir şey yoktu
In the flux and decay
Of the changing winds.
Değişen rüzgarların akışında ve bozulmasında