i've been living with a shadow overhead
(Üzerimde gölgelerle yaşıyordum)
i've been sleeping with a cloud above my bed
(Yatağımın başucunda bulutlarla uyuyordum)
i've been lonely for so long
(Çok uzun süredir yalnızım)
trapped in the past, i just can't seem to move on
(Geçmişe hapsolmuşum,ilerleyemiyor gibiyim)
i've been hiding all my hopes and dreams away
(Bütün umut ve rüyalarımı saklamıştım uzak bir yerlere)
just in case i ever need em again someday
(Belki bir gün tekrar onlara ihtiyaç duyarım diye)
i've been setting aside time
(Yalnız kalmak icin vakit ayırmıştım)
to clear a little space in the corners of my mind
(Zihnimin köşelerinde boş yerler temizlemeye)
all i want to do is find a way back into love
(Tek yapmak istediğim aska geri dönüş yolunu bulmak)
i can't make it through without a way back into love
(Yaşayamam ben geri yolumu bulamadan aşka)
i've been watching but the stars refuse to shine
(Bakıyordum ama yıldızlar parlamayı reddediyorlardı)
i've been searching but i just don't see the signs
(Arıyordum ama belli ki işaretleri göremiyordum)
i know that it's out there
(Dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyorum)
there's got to be something for my soul somewhere
(Bir yerlerde ruhum için bir şeyler olmalı)
i've been looking for someone to shed some light
(Birilerini arıyordum, bana ışık tutacak)
not just somebody just to get me throught the night
(Ama basit birisi değil, sadece geceyi atlatmamı sağlayacak)
i could use some direction
(Biraz yardımın faydası olurdu)
and i'm open to your suggestions
(Ve önerilerinize açığım)
all i want to do is find a way back into love
(Bütün yapmak istediğim, geri dönüş yolunu bulmak aşka)
i can't make it through without a way back into love
(Yaşayamam aşka geri dönüş yolumu bulamadan)
and if i open my heart again
(Ve eğer açarsam kalbimi tekrardan)