Nothing to lose
Kaybedecek hiç bir şey yok
Nothing to gain
Kazanacak hic bir şey yok
Nothing surrounds me
Hiç bir şey yok etrafımda
Nothing stays the same
Hiç bir sey aynı kalmıyor
I fought so long
Çok uzun süre savaştım
To keep from going under
Batmamak için
But why hang on?
Ama neden ümdimi kaybedeyim?
Nothing matters at all
Hiç bir şey önemli değil
Nothing at all
Hiç bir şey
I try to hide it
Gizlemeye çalışıyorum
To avoid the shock
Şoku önlemek icin
But I get pulled inside it
Fakat onun içine çekiliyorum
My nothing box
Benim 'hiç kutum' (un)
I fought so long
Çok uzun süre savaştım
To keep from going under
Batmamak için
But why hang on?
Ama neden ümdimi kaybedeyim?
Nothing matters at all
Hiç bir şey önemli değil
Nothing at all
Hiç bir şey
Prick my finger and you suck me dry
Parmağımı del ve beni kuruyana dek em
So dry, no tears to cry
Öyle kuru ki akacak gözyaşı kalmasın
Take take, fate worse than death
Al al, kader ölümden beter
Keep taking till there's nothing left
Arkada hiç bir sey kalmayana kadar almaya devam et
There was a time in my life
Bir zamanlar hayatımda
When you were everything, everything to me
Sen benim her şeyim, her şeyimdin
Everything, everything to me
Her şeyim, her şeyimdin benim
For one moment I had it all
Bir an icin her şeyim vardı
Then you took everything, everything from me
Sonra sen aldın her şeyi, her şeyi benden
Everything, everything from me
Her şeyi, her şeyi benden
You filled me with nothing
Beni hiç'le doldurdun
Nothing at all
Hiç bir şey
I fought so long
Çok uzun süre savaştım
To keep from going under
Batmamak için
But why hang on?
Ama neden ümdimi kaybedeyim?
Nothing matters at all
Hiç bir şey önemli değil
Nothing at all
Hiç bir şey