You used to be everything, now that mean nothing
Herşeyi kullandın, artık bunun anlamı kalmadı
Thought this was poker with the cards up but we were bluffing
Bunun kartları ortaya serdiğimiz bir poker olduğunu sanmıştım ama blöf yapıyormuşuz
I miss you but pride won't let me tell you
Seni özlüyorum ama gururum söylememe izin vermiyor
Thought that we had all the time
Bütün zamana sahip olduğumuzu sanmıştım
But I'm guessing that plans fell through
ama sanıyorum ki planlar bozuldu
Yeah, we fell off
evet, mahvolduk
I won't ask you to climb back
Sana geri dönmekten bahsetmeyeceğim
I paid twenty for that Rolly, I just want my time back
20lik ödedim bu Rolly* için, sadece zamanımı geri istiyorum
Was wrong too but I see it now
Çok yanlıştı ama şimdi görüyorum
That you don't give a damn
Senin kimseyi umursamadığını
I got you tatted, you took off before the ink dried on my hands
Berbat halde buldum seni, mürekkep kurumadan çıkardın ellerimden
I was down to give you the world, instead you gave me hell
Sana dünyayı vermek için kendimi paralamıştım ama sen bunun yerine bana cehennemi verdin
I lied, tried to be perfect and I played myself
Yalan söyledim, mükemmel olmayı denedim ve kendimle oynadım
And it hurts so bad, we coulda worked on that
ve canımı çok yaktı, bunun üzerine uğraşmalıydık
Cause you say you love me, but real love don't work like that
Çünkü sen beni sevdiğini söylüyorsun ama gerçek sevgi böyle yürümez
The truth is, I left a piece of me in a piece I gave you
Gerçek şu ki, sana verdiğim bir parça bende bir parça bıraktı
And I tend to laugh and crack a smile when things get painful
Ve ben birşeyler yolunda gitmediğinde gülme ve sırıtma eğilimine sahibim
Said I crack a smile when things get painful
Birşeyler acı verdiğinde kırık gülüşümü takındım
Remembering the moments when I used to date you
Seninle buluştuğum anıları hatırlıyorum
Rolex's don't tick-tock
Rolex tik tak yapmaz
But damn it baby, my time costs
Ama kahretsin, zamanım değerli
And damn it baby, my time is money
Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
I need payback for all the time lost
Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Said, I need payback for all the time lost
Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Damn it baby, my time costs
Kahretsin, zamanım değerli
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Say that you love me
Beni sevdiğini söyle
I say that you're lying
Senin yalan söylediğini söylüyorum
Cause I said we could work on it, you said "let's leave it behind"
Çünkü ben uğraşmalıyız dediğimde sen "boşver geri de bırakalım" dedin
Couldn't put together the picture I paint in my mind
Bizi aklımda oluşan anılara geri götüremeyiz
So how I see you know insulting me is wasting my time
Bu yüzden bana hakaretin sadece zaman israfı
But we live and learn and learn and love and let go
Ama biz yaşayıp, öğrenip, sevip vazgeçtik
Cause if we stay in this then we might make it worse than before
Çünkü eğer zorlarsak daha da mahvedebiliriz
Another hard lesson, stressing taking personal notes
Bir başka zor ders, stresle kişisel notlar alıyorum
Remember sweet nothings, like baby, what's the purpose in those?
Tatlı sözlerini hatırlıyorum, sanki bebekmişim gibi, amacın ne?
Both of us saying it shouldn't have went like that
İkimiz bu iş böyle yürümez diye gittik
But sometimes in love, it just get like that
Ama bazen sevgide, bu böyle elde edilir
Used to think that when it went wrong we'd get right back
Birşeyler yanlış gittiğinde düzeltebileceğimizi sanmıştım
You know, Cupid's got another arrow, and shit like that
Biliyorsun, Cupid*in başka okuda ve böyle bir halta neden olabilir
And for all of y'all watching I hope that this entertain you
Ve bütün bunu izleyenler umarım eğleniyorsunuzdur
And that you enjoyed this song that I sang you
Ve sana söylediğim şarkının keyfini çıkardın
Cause I'm still here laughing when it gets painful
Çünkü ben hala acı verdiğinde gülüyorum
Remembering the moments when I used to date you
Seninle buluştuğum anıları hatırlıyorum
Rolex's don't tick-tock
Rolex tik tak yapmaz
But damn it baby, my time costs
Ama kahretsin, zamanım değerli
And damn it baby, my time is money
Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
I need payback for all the time lost
Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Said, I need payback for all the time lost
Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Damn it baby, my time costs
Kahretsin, zamanım değerli
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Rolex's don't tick-tock
Rolex tik tak yapmaz
But damn it baby, my time costs
Ama kahretsin, zamanım değerli
And damn it baby, my time is money
Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
I need payback for all the time lost
Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Said, I need payback for all the time lost
Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
Damn it baby, my time costs
Kahretsin, zamanım değerli
So I need payback for all the time lost
Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek
*Rolly: İçki adı
*Cupid: Aşk okunu atan hayali karakter
*Rolex: Ünlü bir saat markası