Walk a mile in these Louboutins
Bu Louboutins'lerle bir mil yürüdüm
But they don't wear these shits where I'm from
Ama geldiğim yerde bu pislikleri giymiyorlar
I'm not hating, I'm just telling you
Nefret etmiyorum, sadece söylüyorum sana
I'm tryna let you know what the fuck that I've been through
Sana ne lanet şeyler yaşadığımı anlatmaya çalışıyorum
Two feet in the red dirt, school skirt
Kırmızı kir içinde iki ayak, okul eteği
Sugar cane, back lanes
Şeker kamışı, arka şeritler
Three jobs, took years to save
Üç iş, biriktirmek yıllar aldı
But I got a ticket on that plane
Ama o uçağa bir bilet aldım
People got a lot to say
İnsanlar çok konuşuyorlar
But don't know shit about where I was made
Ama nerede yapıldığım hakkında bir bok bilmiyorlar
Or how many floors that I had to scrub
Veya kaç tane yer fırçalamak zorunda kaldığımı
Just to make it past where I am from
Sadece olduğum yerden gelmek için
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
I've been up all night, tryna get that rich
Tüm gece ayaktaydım, zenginleşmeye çalışıyordum
I've been work, work, work, work, working on my shit
Çalışıyorum, çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor, pisliğimde çalışıyorum
Milked the whole game twice, gotta get it how I live
Tüm oyunu iki kez sağdım, nasıl yaşadığımı gör
I've been work, work, work, work, working on my shit
Çalışıyorum, çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor, pisliğimde çalışıyorum
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Working on my shit
Pisliğimde çalışıyorum
You can hate it or love it
Bundan nefret edebilirsin ya da sevebilirsin
Hustle and the struggle is the only thing I'm trusting
Acele etmek ve mücadele vermek tek güvendiğim şey
Thorough bread in a mud brick before the budget
Bütçeden önce toprak tuğladan yapılmış gösterişli bir ekmek
White chick on that Pac shit, my passion was ironic
Pac pisliğinde beyaz piliç, tutkum ironikti
And my dreams were uncommon
Ve rüyalarım nadirdi
Guess I gone crazy, first deal changed me
Sanırım delirdim, ilk anlaşmam beni değiştirdi
Robbed blind, basically raped me
Kör hırsız, esasen bana tecavüz etti
Ran through the bullshit like a Matador
Matador gibi bu saçmalıktan kaçtım
Just made me madder and adamant to go at em
Sadece onlarla gitmem için beni daha deli ve hoşgörüsüz yaptı
And even the score so, I went harder
Ve puanı bile öyle, gittikçe zorlaştım
Studied the Carters till a deal was offered
Bir anlaşma teklif edilene kadar Carters'da okudum
Slept cold on the floor recording, at four in the morning
Sabahın dördünde, soğuk kayıt zeminininde uyudum
And now I'm passin' the bar like a lawyer
Ve şimdi bir avukat gibi parmaklıkları geçiyorum
Immigrant, art ignorant
Göçmen, sanat cahili
Ya ill intent was insurance for my benefit
Kötü niyetim yararım için sigortaydı
Hate be inconsiderate
Düşüncesiz olmaktan nefret ediyorum
But the Industry took my innocence
Ama endüstri benim saflığımı aldı
Too late, now I'm in this bitch!
Çok geç, bu orospuluğun içindeyim artık!
You don't know the half
Yarısını bile bilmiyorsun
This shit get real
Tüm bu boklar gerçek
Valley girls giving blowjobs for Louboutins
Kasaba kızları Louboutins için sakso çekiyor
What you call that?
Buna ne diyorsun?
Head over heels
tepe taklak?
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
No money, no family
Para yok, aile yok
Sixteen in the middle of Miami
16 yaşında Miami'nin ortasında
I've been up all night, tryna get that rich
Tüm gece ayaktaydım, zenginleşmeye çalışıyordum
I've been work, work, work, work, working on my shit
Çalışıyorum, çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor, pisliğimde çalışıyorum
Milked the whole game twice, gotta get it how I live
Tüm oyunu iki kez sağdım, nasıl yaşadığımı gör
I've been work, work, work, work, working on my shit
Çalışıyorum, çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor, pisliğimde çalışıyorum
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Working on my shit
Pisliğimde çalışıyorum
Pledge allegiance to the struggle
Mücadeleme bağlılık yemini ediyorum
Ain't been easy
Kolay olmadı
But cheers to Peezy for the weeks we lived out of duffle
Fakat Duffle'dan yaşadığımız haftalar için Peezy'e şerefe.
Bags is all we had
Tek sahip olduğumuz çantalar
Do anything for my Mama, I love you
Annem için herşeyi yaparım, seni seviyorum
One day I'll pay you back for the sacrifice
Bir gün fedakarlığını geri ödeyeceğim
That ya managed to muscle
Kas yapmayı başardın
Sixteen, you sent me through customs so
On altımda, sen beni gümrüğe yolladın
All aboard my spaceship to Mercury
Merkür'e giden uzay gemimde bulunan herkes
Turn First at the light that's in front me
Öncelikle önümde bulunan ışığı açın
'Cause every night I'mma do it like it's my last
Çünkü her gece bu sonmuş gibi yapıyorum
This dream is all that I need
Bu rüya, ihtiyacım olan her şey
'Cause its all that I ever had
Çünkü bu şimdiye kadar sahip olduğum tek şey
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Working on my shit
Pisliğimde çalışıyorum
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Now get this work
Şimdi al bu işi
Working on my shit
Pisliğimde çalışıyorum