My hands are trembling
Ellerim titriyor
And my eyes are on fire
Ve gözlerim yanıyor
This house is crumbling
Bu ev çöküyor
Left brain*, left out, on the wire
Sol beyin, dışarı bırakılmış, telde
You make me happy
Beni mutlu ediyorsun
You magnify my better half
Benim iyi yarımı büyütüyorsun
You make me certain
Beni kuşkusuz yapıyorsun
Though all I have today is your photograph
Herşeye rağmen bugün tek sahip olduğum fotoğrafın
My past is perilous
Geçmişim tehlikeli
But each scar I bear sings
Ama taşıdığım her yara izi şarkı söylüyor
Monuments to where I have been
Eserler bulunduğum yere dair
And melodies to where I am going
Ve melodiler gittiğim yere dair
You make me happy
Beni mutlu ediyorsun
You magnify my better half
Benim iyi yarımı büyütüyorsun
You make me certain
Beni kuşkusuz yapıyorsun
Though all I have today is your photograph
Herşeye rağmen bugün tek sahip olduğum fotoğrafın
When will I see you again?
Seni tekrar ne zaman göreceğim?
Still-life can only go so far
Resim sadece bu kadar ileriye gidebiliyor
I need you in front of me
Sana önümde ihtiyacım var
Saying my name
Adımı söylerken
Saying to me...
Bana söylerken...
I want you the way you are
Seni olduğun gibi istiyorum
You, the way you are
Seni, olduğun şekilde
You make me happy
Beni mutlu ediyorsun
You magnify my better half
Benim iyi yarımı büyütüyorsun
You make me certain
Beni kuşkusuz yapıyorsun
Though all I have today is your photograph
Herşeye rağmen bugün tek sahip olduğum fotoğrafın
You make me happy..
Beni mutlu ediyorsun.