I fly, I soar, this I adore
-Uçarım, süzülerek yükselirim, buna bayılırım
And then like a locomotive
The sound of your sorrow comes
-Ve sonra bir lokomotif gibi kederinin sesi gelir
I'm tired of the way that it feels
-Bunun hissettirdiklerinden yoruldum
I only apologized to you to make you feel better
-Senden, seni daha iyi hissettirdiğim için özür diliyorum sadece
But I think I've outgrown that horsehair sweater
-Sanırım bu at kılından kazakla fazla büyüğüm
I'd rather be alone
-Yalnız olmayı tercih ederim
You're about as reliable as paper shoes in bad weather
-Kötü havalardaki kağıt ayakkabılar kadar güvenilirsin
But pain will roll off like water on feather
-Ama acı, tüylerin üstündeki su gibi akıp gidecek...
You'd fly, you'd soar
-Uçacaktın, süzülerek yükselecektin
[But then like a locomotive... ]
I'd rather be on my own
-Kendi kendime olmayı tercih ederim