Blue is all I've ever really known
Mavi şimdiye kadar bildiğim tek şey
Playing records that I couldn't own
Sahip olamadığım kayıtları çaldım
Walking fast into the ticket line
Bilet hattına hızlı yürü
Walking slow to save a lonely night
Yalnız bir geceyi kurtarmak için yavaş yürü
I'm sweeping up at 9 a.m
Sabah 9'da geniş kapsamlı
Unable to pay my rent
Kirayı ödeyemiyorum
Across the bar, beneath the mess of alcohol and cigarettes
Barın karşısında, alkol ve sigara karmaşasının altında
There's ten more hours of life I missed
Kaçırdığım on saat daha hayatım var
But I don't even need them back because I found you
Ama onlara geri bile ihtiyacım yok çünkü seni buldum
I found you
Seni buldum
I can't believe I get to know you
Seni tanıyacağıma inanamıyorum
Woah, I can't believe I get to show you
Woah, sana göstereceğime inanamıyorum
I had no one 'til I found you
Seni bulana kadar kimsem yoktu
'Til I found you
Seni bulana kadar
Early mornin' in the market place
Pazar sabahın erken saatlerinde
Freezing rain falling in my face
Yüzüme düşen donmuş yağmur
Heavy sky on the same old town
Aynı eski şehir ağır gökyüzü
Heavy head, I'm slowly breaking down
Ağır kafa, yavaş yavaş yıkıyorum
I'm sweeping up at 9 a.m
Sabah 9'da geniş kapsamlı
Unable to pay my rent
Kirayı ödeyemiyorum
And across the bar, beneath the mess of alcohol and cigarettes
Barın karşısında, alkol ve sigara karmaşasının altında
There's ten more hours of life I missed
Kaçırdığım on saat daha hayatım var
But I don't even need them back because I found you
Ama onlara geri bile ihtiyacım yok çünkü seni buldum
I found you
Seni buldum
I found you
Seni buldum
I can't believe I get to know you
Seni tanıyacağıma inanamıyorum
Woah, I can't believe I get to show you
Woah, sana göstereceğime inanamıyorum
See, I had no one 'til I found you
Bak, seni bulana kadar kimsem yoktu
'Til I found you
Seni bulana kadar
'Til I found you
Seni bulana kadar
'Til I really found you
Gerçekten seni buldum
When I found you
Seni bulduğum zaman
When I found you
Seni bulduğum zaman
There was nothing left that was alone
Yalnız kalan hiçbir şey kalmamıştı
Sinking deeper, sinking like a stone
Daha derin batan, bir taş gibi batıyor
When I found you
Seni bulduğum zaman
When I found you
Seni bulduğum zaman
I needed you more than I'll ever know
Sana, bildiğimden daha fazlasına ihtiyacım vardı
Slippin' deeper, deeper
Daha derine kaymak, daha derine
I can't believe I get to know you
Seni tanıyacağıma inanamıyorum
No, I can't believe I get to show you
Hayır, sana göstereceğime inanamıyorum
I had no one 'til I found you
Seni bulana kadar kimsem yoktu
'Til I found you
Seni bulana kadar
'Til I really found you
Gerçekten seni buldum
I can't believe I get to know you
Seni tanıyacağıma inanamıyorum
No, I can't believe I get to show, show you
Hayır, sana göstereceğime inanamıyorum, göstereceğime
I had no one
Kimsem yoktu
I had no one 'til I found you
Seni bulana kadar kimsem yoktu
'Til I found you
Seni bulana kadar