living in limbo, load up the wagon
next stop is somewhere where something will happen
oh packing, unpacking, sleep in a bubble
if things are changing the difference is subtle
packing, unpacking all types of water
start on the path to the end of the tether
oh packing, unpacking memories linger
retracing your steps it's all so familiar
living in limbo,
living in limbo
la la la la,
watching through the window
packing, unpacking what's in your suitcase
go ahead and reach in and pull out a new face
oh packing, unpacking talking on skyphones
meaningful contact is strained over time zones
living in limbo...
oh packing, unpacking on slow elevators
asking for taxis and waiting for waiters
living in limbo
Arafta yaşamak, dört tekere yüklenmek...
bir sonraki durak; bir şeylerin olacağı bir yer
ah toplanmak, yerleşmek, bir balonun içinde uyumak.
şeyler değiştiğinde, zordur farkı farketmek
toplanmak, yerleşmek, suların her çeşidi
patikadan başlayıp urganın sonuna dek
ah toplanmak, yerleşmek, hatıralardan ayrılamamak
adımlarını takip etmek, bilindik şeyler hep...
arafta yaşamak,
arafta yaşamak
la la la la,
pencereden dışarı bakmak
toplanmak, yerleşmek, ne var valizinde?
devam et ve kendine yeni bir yüz seç
ah toplanmak, yerleşmek, gökyüzü telefonuyla konuşmak
zaman dilimleri arasında gergin, manidar irtibat
arafta yaşamak..
ah toplanmak, yerleşmek, yavaş asansörler içinde
taksi çağırmak ve garsonları beklemek
arafta yaşamak