Vas de mano en mano, vas de boca en boca
pues tu alma de roca no sabe sentir.
Te han enloquecido con falsos piropos,
piensas que están locos los hombres por ti.
Todos mis amigos me han dicho que vuelves
por la madrugada perdido el honor,
y en donde tú pisas ya no crece nada
porque nada vales sin tener amor.
Y tú que deshojaste como el viento
mi juventud, mi fe, mi inspiración,
no sientes el menor remordimiento
de haber sacrificado mi corazón.
Sigue tu camino mientras yo te olvido,
rueda por el mundo como vendaval,
y aunque por tu culpa ya no estés conmigo
yo no te maldigo porque puedo amar.
Y tú que deshojaste como el viento
mi juventud, mi fe, mi inspiración,
no sientes el menor remordimiento
de haber sacrificado mi corazón.
Sigue tu camino mientras yo te olvido,
rueda por el mundo como vendaval,
y aunque por tu culpa ya no estés conmigo
yo no te maldigo porque puedo amar.
Elden ele dudaktan dudağa dolaşıyorsun
çünkü taş kalbin duygulanmayı bilmiyor.
Sahte iltifatlarla seni delirtmişler
erkeklerin sana deli olduğunu sanıyorsun.
Bütün arkadaşlarım senin şafakta
şerefini yitirmiş eve döndüğünü söylediler,
ve senin adım attığın yerde hiçbir şey büyümüyor artık
çünkü aşk olmadan hiçbir şeye benzemiyorsun.
Ve sen rüzgar gibi yapraklarını savuran
gençliğimin, inancımın, hayallerimin,
en ufak bir pişmanlık duymuyorsun
yüreğimi kurban ettiğin için.
Ben seni unuturken sen yoluna git,
fırtına gibi es dünyanın çevresinde,
ve artık benimle olmasan da kendi hatan yüzünden
sana lanet etmiyorum çünkü ben sevebiliyorum.
Ve sen rüzgar gibi yapraklarını savuran
gençliğimin, inancımın, hayallerimin,
en ufak bir pişmanlık duymuyorsun
yüreğimi kurban ettiğin için.
Ben seni unuturken sen yoluna git,
fırtına gibi es dünyanın çevresinde,
ve kendi hatan yüzünden artık benimle olmasan da
sana lanet etmiyorum çünkü ben sevebiliyorum.