Sweetness, I can read your mind
Sevimlilik, aklını okuyabilirim
I see your skin turn red
Teninin kırmızıya döndüğünü görüyorum
When you lie
Yalan söylediğinde
If you don't want to tell me nothing
Eğe bana bir şey söylemek istemezsen
Then you can go straight to hell
O zaman doğruca cehenneme gidebilirsin
Now I'm gonna tell you something:
Şimdi sana bir şey söyleyeceğim
You fucked this up yourself
Bunu kendin hallet
I'm pulling up my parachute
Paraşütümü çekiyorum
And I'm jumping from the plane we flew
Ve uçtuğumuz uçaktan atlıyorum
First I'm gonna tell the truth
İlk olarak, doğruyu söyleyeceğim
But then I'm burning my bridge to you
Ama sonra sana varan köprümü yakıyorum
One step, was all it really took
Bir adım, gerçekten herşeyi aldı mı
And I don't know your story
Ve hikayeni bilmiyorum
But girl I read your book
Ama kızım, senin kitabını okuyorum
If you don't want to tell me nothing
Eğe bana bir şey söylemek istemezsen
Then you can go straight to hell
O zaman doğruca cehenneme gidebilirsin
Now I'm gonna tell you something:
Şimdi sana bir şey söyleyeceğim
You fucked this up yourself
Bunu kendin hallet
I'm pulling up my parachute
Paraşütümü çekiyorum
And I'm jumping from the plane we flew
Ve uçtuğumuz uçaktan atlıyorum
First I'm gonna tell the truth
İlk olarak, doğruyu söyleyeceğim
But then I'm burning my bridge to you
Ama sonra sana varan köprümü yakıyorum
Don't lie
Yalan söyleme
You're lying through your teeth
Dişlerinin arasından yalan söylüyorsun
And don't try to touch me
Ve bana dokunmaya çalışma
I'm afraid of your disease
Hastalığından korkuyorum
I'm pulling up my parachute
Paraşütümü çekiyorum
And I'm jumping from the plane we flew
Ve uçtuğumuz uçaktan atlıyorum
First I'm gonna tell the truth
İlk olarak, doğruyu söyleyeceğim
But then I'm burning my bridge to you
Ama sonra sana varan köprümü yakıyorum