Confusion in her eyes that says it all
Gözlerindeki şaşkınlık herşeyi söylüyordu
She's lost control
O kontrolünü kaybetti
And she's clinging to the nearest passer-by
Ve o yapışıyordu en yakınındaki kişiye
She's lost control
O kontrolünü kaybetti
And she gave away the secrets of her past and said
Ve o sırlarını verdi onun tutunduğuna
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
And of a voice that told her when and where to act, she said
Ve bir ses söyledi onun nerede ve ne zaman oynayacağını söyledi
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
And she turned to me and took me by the hand and said
Ve o bana döndü ve beni tuttu ve söyledi
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
And how i'll never know just why or understand, she said
Ve ben asla bilemeyeceğim ya da nedenini anlamayacağım
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
And she screamed out, kicking on her side and said
Ve o çığlık attı,herşeye vurdu ve söyledi
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
And seized up on the floor I thought she'd die she said
Ve üst kata çıktı bence o ölmeyi seçmişti o söyledi
I've lost control again
Ben kontrolü tekrar kaybettim
She's lost control again, she's lost control
O kontrolü tekrar kaybetti, o kontrolü tekrar kaybetti
Well i had to phone her friend to state my case and say
Onun arkadaşını aradım ve durumunu anlattım
She's lost control again
O kontrolünü tekrar kaybetti
And she showed up all the errors and mistakes and said
Ve o bütün hatalarını gözterdi ve söyledi
I've lost control again
Ben kontrolümü tekrar kaybettim
But she expressed herself in many different ways
Ama o kendi kendine bir sürü farklı yol gösterdi
Until she lost control again
Kontrolünü kaybedene kadar
And walked upon the edge of no escape and laughed
Ve yavaş yavaş yaklaştı kaçmadı ve güldü
I've lost control again
Ben kontrolümü tekrar kaybettim
She's lost control again, she's lost control
O kontrolü tekrar kaybetti, o kontrolü tekrar kaybetti
I could live a little better with the myths and the lies
Ben hayallerle ve yalanlarla daha iyi yaşayabilirdim
When the darkness broke in i just broke down and cried
Karanlık bozulduğunda ben yıkıldım ve ağladım
I could live a little in a wider line
Ben daha geniş bir alanda yaşayabilirdim
When the change is gone, when the urge is gone
Değişim gittiğinde zorlama da gidecek
To lose control
Kontrol kaybolacak
When here we come
Biz buraya geldiğimizde