I'm close to finishing
Bitirmeye yakınım
I'm closely listening
Dinlemeye yakınım
I'm tryna figure out but this is not as interesting
Ortaya çıkarmayı deniyorum ama bununla ilgili değil
Should I stay or go?
Ben kalmalı mıyım ve ya gitmeli miyim?
How do I let her know?
Onun bilmesine izin verdiğimi nasıl bilmeliyim?
Don't wanna lose control
Kontrolü kaybetmek istemeden
Think it's time to tell her that I'm moving on (I'm moving on)
Ona söylemek için zamanını düşün ki ben devam ediyorum(ben devam ediyorum)
I'm moving on
Ben devam ediyorum
Not tryna make commitments (commitments)
Bağlantıları kopartmayı deneme (bağlantılar)
Just tryna make decisions (decisions)
Sadece karar vermeyi dene (karar)
Nakarat
‘Cause I'm faithful
Çünkü ben inançlıyım
Faithful yeah
İnançlı evet
‘Cause I'm faithful
Çünkü ben inançlıyım
I don't want to hurt your heart
Kalbini incitmek istemem
But I told you from the start
Ama başlarken sana söyledim
‘Cause I'm faithful
Çünkü ben inançlıyım
You know I'm faithful
Biliyorsun ben inançlıyım
Everyday you're wondering
Her gün sen merak ediyorsun
Asking me who was I with and where I been
Benim kim olduğumu ve nerede olduğumu bana soruyor
Write 'em all
Hepsini bana yazıyor
‘Cause baby I am leaving
Çünkü bebeğim ben ayrılıyorum
You know that I'm moving on, moving on
Biliyorsun ben devam ediyorum, devam ediyorum
I'm moving on, I'm moving on
Ben devam ediyorum, devam ediyorum
You made a promise
Sen bir söz verdin
Girl at least I'm honest
Kızım en azından ben dürüstüm
It seems like every day you wanna fight
Her gün sen kavga etmek istiyormuş gibi görünüyorsun
Why do you think I don't wanna spend the night
Neden geceleri zaman geçirmek istemediğimi düşünüyorsun
You always mess with me
Sen daima bana bulaşıyorsun
Let me be
Olmama izin ver
I'm moving on slowly
Ben yavaşça hareket ediyorum
I'm moving on, I'm moving on
Ben hareket ediyorum, hareket ediyorum
You made a promise
Sen bana bir söz verdin
Girl at least I'm honest
Kızım en azından ben dürüstüm
I'm moving on, I'm moving on
Ben hareket ediyorum, hareket ediyorum
I gave you everything I have, I have nothing to give
Ben sana yaptığım her şeyi verdim, ben hiçbir şey vermedim