[Justin Bieber]
Love you, need you
Seni seviyorum, sana ihtiyacım var
I need you here to stay
Burada kalmana ihtiyacım var
Girl you're on my mind like 24&7
Kızım, 7&24 aklımdasın
Every single time that I'm not with you (woop woop woop)
Seninle olmadığım her an
If you spend the night, baby it could be heaven
Eğer geceyi harcarsan, bebeğim bu cennet olurdu
Hit me on my line if you're tryna come through
Kendini göstermeye çalışıyorsan beni kendi çizgimden vur
I feel my heartbeat bumpin' to the bass (boom, boom, boom, boom)
Kalp atışımın basla çarpışını hissediyorum
She give me butterflies and they won't go away (away away)
Bana kelebekler verdi ve onlar gitmiyorlar
Under the stars, she took my hand and said,
Yıldızların altında, elimi tuttu ve dedi ki:
"Love you, need you, need you here to stay."
"Seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var."
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var
Every time you're distant, girl somethin' is missinNe zaman uzakta olsan, kızım bir şey eksik
And wish that I could fix it, I wish things were different
Ve keşke bunu düzeltebilsem, keşke bir şeyler farklı olsaydı
What else, what else, if you love me, girl then say it
Başka, daha başka, eğer beni seviyorsan, o zaman söyle kızım
Say what else, what else, if you wanna be my baby
Başka şeyler söyle, başka, eğer benim bebeğim olmak istiyorsan
I feel my heartbeat bumpin' to the bass (boom, boom, boom, boom)
Kalp atışımın basla çarpışını hissediyorum
She give me butterflies and they won't go away (away away)
Bana kelebekler verdi ve onlar gitmiyorlar
Under the stars, she took my hand and said,
Yıldızların altında, elimi tuttu ve dedi ki:
"Love you, need you, need you here to stay."
"Seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var."
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var
[Big Sean]
Is this what you want? The baddest, the baddest
İstediğin bu mu? En kötü, en kötü
I know what you want, without askinSen sormadan ben ne istediğini biliyorum
I hit once, have to have it, I hit it twice, it's a habit, don't get caught up in traffic
Bir kere vurdum, sahip olmak zorundayım, ikinci kez vurdum, bu bir alışkanlık, trafikte yetişilme
I heard that it's hazardous the stormin' outside, let's do that on the mattress
Dışarıdaki fırtınanın tehlikeli olduğunu duydum, hadi bunu yatakta yapalım
I just keep asking, is it real, is it real? Look, tell me, is it real?
Sadece sormaya devam ediyorum, bu gerçek mi, gerçek mi? Bak, söyle bana, bu gerçek mi?
Yep, real enough to go and get it tatted
Evet, gidip dövmesini yaptıracak kadar gerçek
Give you flowers, now you look like you won a pageant
Sana çiçekler verdim, şimdi törensel bir oyun kazanmış gibi görünüyorsun
I can take you to the crib, condo, or the cabin, what's up?
Seni eve, daireye ya da kulübeye götürebilirim, hangisi?
If you make it, I can make it happen, I can grant it
Eğer bunu yaparsan, gerçekleşmesini sağlayabilirim, bahşedebilirim
Don't you take my "grant it" though for granted
Bahşetmemi doğal karşılama
I know that's not your intent, we ain't even campinAmacının bu olmadığını biliyorum, kamp bile yapmıyoruz
And to leave this bed I'mma need a fuckin' ransom
Ve bu yatağı terk etmek için kahrolası bir fidyeye ihtiyacım olacak
Man I got her screamin' "Finally Famous!" when we fly around
Adamım onu etrafta uçarken "Sonunda ünlüyüm!" diye bağırırken yakaladım
Never lie to you 'less I lie you down
Seni yatırana kadar sana yalan söylemem
I put the writin' on the wall, but you don't understand it all like we in Chinatown
Duvara yazıyı koydum, ama anlamadın sanki biz Chinatown'daymışız gibi
We one and one, both one of ones, and when you put the twos together
Biz tekiz, ikimiz de başbaşayız, ve sen ikileri yan yana koyduğunda
That's not twenty-two, it's forever, I promise 20-20 couldn't even make it clearer
Bu yirmi iki değil, sonsuzdur, Söz veriyorum 20-20 bile bunu daha netleştiremezdi
I swear, Sean Don
Yemin ederim, Sean Don
[Justin Bieber]
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var
I'd like to give you what you need
Sana ihtiyacın olanı vermeyi isterim
I try but you're makin' it hard for me
Deniyorum ama sen bunu zorlaştırıyorsun
How do I make you believe?
Seni nasıl inandırabillirim?
Cause I love you, need you, need you here to stay
Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var, burada kalmana ihtiyacım var