Carry on my wayward son
Devam et benim kararsız oğlum
There'll be peace when you are done
Huzur olacak sen bitirdiğinde.
Lay your weary head to rest
Yorgun başını yatır dinlenmek için
Don't you cry no more
Artık ağlama
Ahhhh....
Once I rose above the noise and confusion
Bir sefer gürültü ve karmaşıklığın üstüne yükseldim
Just to get a glimpse beyond this illusion
Bu illüzyonun ötesini bir an görmek için
I was soaring ever higher
Hiç olmadığı kadar yükseğe süzülerek yükseldim
But I flew too high
Ama yüksek uçtum
Though my eyes could see I still was a blind man
Gözlerimle görebildiğim kadarıyla ben hala kör bir adamdım
Though my mind could think I still was a mad man
Aklımın düşünebildiği kadarıyla ben hala deli bir adamdım
I hear the voices when I'm dreaming
Rüya görürken sesler duyuyorum
I can hear them say
Söylediklerini duyabiliyorum
Masquerading as a man with a reason
Nedeni olan bir adam gibi yaparak
My charade is the event of the season
Sessiz oyunum mevsimin olayıydı
And if I claim to be a wise man, well
Ve eğer bilge bir adam olduğumu iddia ediyorsam, eh
It surely means that I don't know
Bu kesinlikle bilmediğim anlamına gelir
On a stormy sea of moving emotion
Hareketli coşkunun fırtınalı denizinde
Tossed about I'm like a ship on the ocean
Sarsıldım okyanustaki bir gemi gibi
I set a course for winds of fortune
Servet rüzgarlarına yelken açıyorum
But I hear the voices say
Ama seslerin söylediğini duyuyorum
Carry on, you will always remember
Devam et, daima hatırlayacaksın
Carry on, nothing equals the splendor
Devam et, hiçbirşey eşit olamaz görkemine
Now your life's no longer empty
Artık yaşamın boş değil
But surely heaven waits for you
Ama kesinlikle cennet seni bekliyor
Carry on my wayward son
Devam et kararsız oğlum
There'll be peace when you are done
Huzur olacak sen bitirdiğinde.
Lay your weary head to rest
Yorgun başını yatır dinlenmek için
Don't you cry (don't you cry no more)
Ağlama (artık daha fazla ağlama)