Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Big girls don't cry, they don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar, onlar ağlamaz
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Who said they don't cry?
-Kim onlar ağlamaz dedi
My girl said goodbye (My oh my)
-Benim kızım ‘Hoşça kal' dedi, (Aman tanrım)
My girl didn't cry (I wonder why?)
-Benim kızım ağlamadı da (Merak ediyorum neden)
Silly boy
-Sersem çocuk
Told my girl we had to break up (Silly boy)
-Sevgilime ayrılmamız gerektiğini söyledim (Seni sersem)
Hoped that she would call my bluff (Silly boy)
-Blöfümü yüzüme vurmasını ummuştum (Sersem çocuk)
When she said to my surprise 'Big girls don't cry”
-Sürprizime ‘Büyük kızlar ağlamaz' dediğinde
Big girls don't cry (They don't cry)
-Büyük kızlar ağlamaz (Onlar ağlamaz)
Big girls don't cry (Who said they don't cry?)
-Büyük kızlar ağlamaz (Kim söyledi ağlamadıklarını?)
Maybe I was cruel (I was cruel)
-Belki de zalimlik yaptım (Bir gaddardım)
Baby, I'm a fool (I'm such a fool)
-Bebeğim ben aptalım (Öyle de bir aptalım)
Silly girl, shame on you, your mama said
-Sersem kız, utanmalısın, annen dedi ki
Silly girl shame on you, you're cryin' in bed
-Sersem kız, utanmalısın, yatakta ağlıyorsun
Silly girl shame on you, you told a lie
-Sersem kız, utanmalısın, bir yalan söyledin
Big girls do cry
-Büyük kızlar ağlar
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
They don't cry
-Onlar ağlamaz
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
That's just an alibi
-Bu sadece bir mazeret
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar
Big girls don't cry
-Büyük kızlar ağlamazlar