You were just here laughing
Sadece burada gülüyordun
On my shoulder
Omzumda
Tackling me over
Benimle uğraşıyordun
We stayed in as the nights grew colder
Gece soğuyana kadar kaldık
You were just here with me
Sadece burada benimleydin
In this closet
Bu dolapta
The one I set here locked in
Burada kilitlenmiş biri
Tried on every dress
Her elbiseyi deniyordum
With you there watching
Seninle orada izleyerek
And there on the floor
Ve orada yerde
We stared at cheap neon stars
Ucuz neon yıldızlarına bakıyorduk
And look there's the door
Ve bak bir kapı var
I'd open up to your arms
Kolların için açmıştım
Now I'm in this car
Şimdi bu arabadayım
I drive past that spot we parked in
Park ettiğimiz yerden geçmişe doğru sürüyorum
Where I cried our first time fighting
İlk kavga edişimizde ağladığım yere
We made up there on that mountain
O dağı orada telafi etmiştik
Now this place looks dark
Şimdi bu yer karanlık görünüyor
That abandoned football stadium
Terkedilmiş futbol stadyumu
Once lit up with friends tailgating
Bir kez öndeki arabadaki arkadaşlarla sarhoştuk
We hid out right there till morning
Sabaha kadar tam orada saklanmıştık
I was in your arms
Senin kollarındaydım
You told me don't be scared of nothing
Bana dedin ki ‘ Hiçbir şeyden korkmaWell you know back then I wasn't
Peki olmadığım o zamanları biliyorsun
Not until this real life sunk in
Bu gerçek hayat batana kadar
And told us we couldn't be together
Ve bize birlikte olamayacağımızı söyleyene kadar;
Well I guess you can't be 18 forever
Sanırım sonsuza kadar 18 yaşında olmazsın
We were just there talking
Orada sadece konuşuyorduk
Bout the future
Geleceğimiz hakkında
Sitting in that backyard
Arka bahçede oturuyorduk
Passed a guitar around the fire
Ateşin etrafından bir gitar geçirdik
We were just about to toast to
Tam da buna kadeh kaldırmak üzereydik
The summer, play some Brand New
Yazın, bazı yepyeni şeyler çalıyorduk
In the suburbs not much to do
Kenar mahallelerde yapılacak çok şey yoktur
But find a little bit of home in each other
Ama birbirimize ait küçük bir ev bulduk
But every box of wine has to run out
Ama her şarap kutusu akıyordu
And all the stores are closed
Ve tüm perdeler kapalıydı
All over this town
Bu kasabanın üstüne…
Now I'm in this car
Şimdi bu arabadayım
I drive past that house we lived in
Yaşadığımız o eve geri sürüyorum
Every night that's where we ended
Her gece bittiğimiz o yerde
If the suns down we're not sleeping
Eğer güneş batarsa uyuyamayız
Now the street looks dark
Şimdi cadde çok karanlık görünüyor
Once lit up felt young love blossom
Bir kez genç aşkın çiçeğini hissetmekten sarhoştuk
If I held out what would happen
Eğer ümit etseydim ne olurdu
Would we still be looking back when
Hala geriye bakıyor muyuz
When you stole my heart
Kalbimi çaldığın zamana
You told me don't be scared of nothing
Bana dedin ki ‘ Hiçbir şeyden korkmaWell you know back then I wasn't
Peki olmadığım o zamanları biliyorsun
Not until this real life sunk in
Bu gerçek hayat batana kadar
And told us we couldn't be together
Ve bize birlikte olamayacağımızı söyleyene kadar;
Well I guess you can't be 18 forever
Sanırım sonsuza kadar 18 yaşında olmazsın
Toast to the good time
İyi zamana kadeh kaldırmak
Black out the bad nights
Kötü geceleri engellemek
Held onto close ties, some lost touch
Bu yakın bağlara tutunmak, bazı kayıp dokunuşlara
Saw faces fly by
Uçup giden yüzler gördüm
Heard rumors spread like wildfire
Söndürülmesi güç ateş gibi yayılan dedikodular duydum
Felt the hurt and the rush of love
Acıyı ve aşkın telaşını hissettim
Now I'm in this car
Şimdi bu arabadayım
I drive past that spot we parked in
Park ettiğimiz yerden geçmişe doğru sürüyorum
Where I cried our first time fighting
İlk kavga edişimizde ağladığım yere
We made up there on that mountain
O dağı orada telafi etmiştik
Now this place looks dark
Şimdi bu yer karanlık görünüyor
That abandoned football stadium
Terkedilmiş futbol stadyumu
Once lit up with friends tailgating
Bir kez öndeki arabadaki arkadaşlarla sarhoştuk
We hid out right there till morning
Sabaha kadar tam orada saklanmıştık
And that was in your car
Ve senin arabandaydım
You told me don't be scared of nothing
Bana dedin ki ‘ Hiçbir şeyden korkmaWell you know back then I wasn't
Peki olmadığım o zamanları biliyorsun
Not until this real life sunk in
Bu gerçek hayat batana kadar
And told us we couldn't be together
Ve bize birlikte olamayacağımızı söyleyene kadar;
Well I guess you can't be 18 forever
Sanırım sonsuza kadar 18 yaşında olmazsın