I used to know you when we were young
Biz gençken seni tanıyordum
You were in my dreams
Sen hep benim rüyalarımdaydın
We sat together in period one
Bir süre birlikte oturduk
Fridays at eight fifteen
Cumaları saat 08:15'te
Now I see your face in the strangest places; movie and magazines
Şimdi yüzün en tuhaf yerlerde görüyorum; sinemada ve dergilerde
I saw you talking to Christopher Walken on my TV screen
Seni televizyonumun ekranında Chirstopher Walken ile konuştuğunu gördüm
And I will wait for you
Ve senin için bekleyeceğim
As long as I need to
Mecbur olduğum kadar uzun
And if you ever get back to Hackensack
Ve eğer herhangi bir zaman Hacksack'e geri dönersen
I'll be here for you
Seni burada bekliyor olacağım
I used to work in a record store
Bir plak dükkanında çalışıyordum
Now I work for my dad
Şimdi babam için çalışıyorum
Scraping the paint off the hardwood floors
Ahşap zeminlerin uygunsuz boyasını kazıyarak temizliyorum
The hours are pretty bad
Saatler gerçekten kötü
Sometimes I wonder where you are
Bazen neredesin diye merak ediyorum
Probably in L.A
Muhtemelen Las Angeles'tasın
That seems to be where everybody else ends up these days
Bu da başkalarının nerede olduğunu, bu günleri nerede geçirdiğini gösteriyor
And I'll wait for you
Ve seni bekleyeceğim
As long as I need to
Mecbur olduğum kadar uzun bir zaman
And if you ever get back to Hackensack
ve eğer Hacksack'a geri dönecek olursan
I'll be here for you
Senin için burada olacağım
Uuuoou
I'll wait for you
Ve seni bekleyeceğim
As long as I need to
Mecbur olduğum kadar uzun bir zaman
And if you ever get back to Hackensack
ve eğer Hacksack'a geri dönecek olursan
I'll be here for you
Senin için burada olacağım
And if you ever get back to Hackensack
ve eğer Hacksack'a geri dönecek olursan
I'll be here for you
Senin için burada olacağım